şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Bu sevdama bir ağıt, taş getirin bulutlar
Kurudu göz bebeğim, yaş getirin bulutlar
Yanıyor bütün sahra, kış getirin bulutlar
Soldurmaz çiğdemleri, yıkar yaşımız bizim
Cennetten bir gül gibi, kokar başımız bizim
Islanmış gözlerimin, sana değildir ahı
Öksüz takvimler gibi, bekledim hep sabahı
Zulmetin çöplüğüne, yüklesende günahı
Ne ahular gördüm ah senin ile bir değil
Haram olsun başkası, yaren değil yar değil
Su damlası bir yıldız, düşer kara toprağa
Her zerresi nurdandır, doldur gümüş ibriğe
Erdemin bereketin, heves verir yaprağa
Bulutların gözün de, mahmur bir yaş olsaydım
Kanatlarını çırpan, semada kuş olsaydım.
O yaşlanmış çınarın, yaprağında duruşun
Nicesi aşıklara, şahitsin sen ey Güneş
Geceye, sapan taşı gibi hırçın vuruşun
Paslanmış karanlıga , vahitsin sen ey Güneş
Bekliyorum can özüm gelen varsa buyursun
Aşk şerbeti içelim ne zaman gelirsen gel
Kulakları çınlasın bülbül güle duyursun
Gülizarda açalım ne zaman gelirsen gel
Davulcu çomağında zaman vuslata vurdu
Bir yarım aklım vardı örsün üstünde durdu
Çekiç sanki muhabir önce hal hatır sordu
Zaman delirmiş bir tay haydi yükle sırtına
Her yerde piranalar koptu büyük fırtına
Gelir dedim ümidi kesmedim yarim senden
Nazına doymadıgım ne zaman gelirsen gel
Ne alacagın kaldı ne verecegin benden
Yazına doymadığım ne zaman gelirsen gel
Aşığın kaderi bu’çile göz yaşı haktır
Yaşlarımı silmeye bez kalmadı sevdiğim
Gittiğim bu yollarda izimi gören çoktur
Siğnemi çırptı felek toz kalmadı sevdiğim
Şikayet değil haşa gün’gün değil sevğili
Leyla’nın aşkı değil Mevlâ’nın aşkı gerek
Mihrab sırtını döndü dün dün değil sevgili
Leyla’nın aşkı değil Mevlâ’nın aşkı gerek
Sabrımı taşırıp söyletme beni
Kır Zincirleri gel gelebilirsen
Çok hayeller kurdum özledim seni
İçin yanarken ğül gülebilirsen