SU

Su damlası bir yıldız, düşer kara toprağa
Her zerresi nurdandır, doldur gümüş ibriğe
Erdemin bereketin, heves verir yaprağa
Bulutların gözün de, mahmur bir yaş olsaydım
Kanatlarını çırpan, semada kuş olsaydım.

Şu dönen gök kubenin, üzerinde gezersin
Bahçivandan habersiz, gül demeti dizersin
Kalbin buzdan kıvılcım, kor ateşi ezersin
Okşadıgın toprakta, bekleyen eş olsaydım
Sırrını arar iken, seyreden düş olsaydım

Hayat sensiz muhacir, sanki kilit vurulmuş
Mevsimlere göç eden, rüzgar dahi yorulmuş
Senin bereketinle, zümrüt Dünya kurulmuş
Gözünün kıyısında, yosunlu taş olsaydım
Kanatlı bulutlar da, sürmeli kaş olsaydım

Ben ne yazsam hepsi boş, toprak anlar sözünden
Sanki nizam köpürmüş, geliyorsun özünden
insan sana bir baksa; şöyle gönül gözünden
Sevgi tenceren ile,  kaynayan aş olsaydım
Kucağında uyuyan, tertemiz baş olsaydım.

///////////////////////

Su ,yer ,gök bir değirmen döndür atsın şafaklar,
Su sensiz yetim kalır, topragında başaklar.

Harun Yıldırım
15/09/2014
www.kafiye.net