KÜFLÜ     DÜNYA

Davulcu çomağında zaman vuslata vurdu
Bir yarım aklım vardı örsün üstünde durdu
Çekiç sanki muhabir önce hal hatır sordu
Zaman delirmiş bir tay haydi yükle sırtına
Her yerde piranalar koptu büyük fırtına

Hayat bir rüya imiş içtim billur şişeden
Sanki sen çıkacaktın baktığım her köşeden
Aşk’hüsran kahır güldüm el içinde neşeden
Gökkubbe gerdanında iki nazarlık varmış
Nere istersen gömül bir tek mezarlık varmış

Eser tan yeli yaprak dalında hayram eder
Baharda esen meltem son güzde seyran eder
Dalgalarım susunca köpükler bayram eder
Yağmurdan  bulutların aşınmış ayakları
Şimşeklere sorsunlar yedigim dayakları

Rüzgar iteledikçe gelen var izimizden
Ay yıldız şikayetci güneşe ikimizden
Son güzün hırçın yeli es şimdi dizimizden
Yakacaksan yak artık söndürdüğün ateşi
Yüzünde mehtap gördüm gözlerinde güneşi

Benmi ters görüyorum dağların kaşı eğri
Karanlıklar küflenmiş sol gözüm,de bir ağrı
Akbabaların sesi baykuşlara bu çağrı
İhtiyar bir ağaçtan bir arabaya bindik
Veda ettik dostlara en son durakta indik

Harun Yıldırım
www.kafiye.net