BULUTLAR

Bu sevdama bir ağıt, taş getirin bulutlar
Kurudu göz bebeğim, yaş getirin bulutlar
Yanıyor bütün sahra, kış getirin bulutlar
Soldurmaz çiğdemleri, yıkar yaşımız bizim
Cennetten bir gül gibi, kokar başımız bizim

Şu Dünya ki geçici , farkı varmı azıktan?
Söyle haberdar mısın? Kurulan her tuzaktan
Gönül gözüyle baktım, bir uzaktan uzaktan
Gözlerim filizlenip, kurur farkımız bizim
Kırılınca dişliler, durur çarkımız bizim

O efsunlu saçların, Gök yüzüne dağılır
Hem leyli gecelere, hem gündüze sağılır
Zambağın kokusundan, kelebekler boğulur
Can fezam dallarında, kalan hurmalar bizim
Mehtabın kahrı için, çalan zurnalar bizim

Gök kuşağı renginde, arzı beleyen güller
Kıyametten mi kalma? Savurduğun o küller
Dolaşır maverayı, siyah ya beyaz tüller
Huzur ile yaslanıp, umut saçan dağ bizim
Eteğinde gül , lâle, sümbül açan bağ bizim

Rengârenk gök kuşağı, sanki kemer belinde
Güneş yıldız bir yanda, Ay bir yanda elinde
Agladıkça; kül, ateş, toprak söner selinde
Enbiyanın gözünden, akan kurnalar bizim
Evliyanın gönlünden, bakan turnalar bizim

HARUN YILDIRIM
www.kafiye.net