Kategoriler

Arşivler


Tarih 11 Mar 2015 Kategori: Ebru KARA

ELVEDA ÇİÇEKLERİ


ELVEDA ÇİÇEKLERİ

Sen uyuma!
Setret rüyalarını,
Gözlerinin karanlığında,
Saklı kalsın matemim
Bırak,
Yattığı yerden kaldırma
Hülyaları
Uyusun hüznümle beraber
Açan her bir elveda çiçeği.

Senin ellerin küçük ve güzel
Gözlerin,
Yeni bir hüznü arar gibi
Sevildikçe artar istiğna vadileri
Ve sonlanır ruhumun her bir
Ümit paresi.

Sen uyuma!
Bırak rüyalarımda kalsın
Çok görme, ufacıkta olsa saadetimi.

Sen uyuma!
Uykular yaraşmaz güzelliğine
Uyuyamazsın uykularımı
Niyet etme,  hüzne
Matemim olur senin yeisin.
Toprağa karışırım,
Ama basamam toprağa, isteme!

Sen uyuma!
Setret rüyalarını
Ebedi vuslata pranga olsun
Yüreğim…
Hüznümden ayırıver zamanı
Gözlerinin çöllerinde vaha olsun
Bedenim…
Ve açılsın elveda çiçekleri
Senin siluetinde
Git!
Uzun tut gidişini
Sen,
Uyuma!
Ne olursun.
Bırak vehmimde sözleri…

EBRU KARA
www.kafiye.net

 


Tarih 10 Mar 2015 Kategori: Ülkü DUYSAK

DÜŞÜNÜN


DÜŞÜNÜN

Düşünün;

Kimler üzdü siz şimdiye kadar? Kimler okşadı ruhunuzu, yüreğinizi, en sıcağından?

Kaç yetimi doyurdunuz, kaç çocuğun geleceğine umut oldunuz, kaç mutsuza omuz…

Sevdiniz mi yürekler dolusu ya da sevildiniz mi?

Sever gibi yaptığınız oldu mu sevmediğiniz hâlde?

En çok ne zaman yara açıldı yüreğinizde?

Beklediniz mi birilerini, gelmeyeceğini bile bile?

Ön yargılarınızı yıktınız mı yaklaşırken çevrenizdekilere?

Akrabalarınızla ilişkileriniz nasıldı? “Akrabanın ettiğini akrep etmez” mi dedirttiler yoksa size?

Ya ihanet… Hiç tattınız mı bu duyguyu? Ya siz… Siz ihanet ettiniz mi dostum dediklerinize? Neydi dostluğun ölçüsü, hiç düşündünüz mü?

Güvenilir olduğunuz konusunda kendinizden emin miydiniz? Hep kendi tarafınızı mı tuttunuz olayları değerlendirirken? Haksız olduğunuzu da kabul ettiniz mi zaman zaman? Sütten çıkmış ak kaşık mıydınız her zaman? Bile bile hatalar yaptığınız olmadı mı?

En son ne zaman iltifatlar ettiniz kendinize?

Sevinçlerinizi, üzüntülerinizi kimler paylaştı şimdiye kadar? Ya siz… Siz kimlerle paylaştınız?

Hiç pişman oldunuz mu birilerine sır verdiğiniz için?

İyi bir evlat olabildiniz mi? Ya da iyi bir anne-baba…

Dost kazığı yediniz mi hiç?

Hep güllük gülistanlık değildi elbette hayat; zorluklarını kolaylaştırmanın yollarını aradınız mı? Ömür denen sayılı günleri nelerle doldurduğunuzun muhakemesini en son ne zaman yaptınız?

Vicdanınıza hesap vermek zorunda kaldınız mı hiç?

Düşünün…

Düşünün işte, hayata dair başka ne varsa…

İsterseniz yani…

Ülkü Duysak
www.kafiye.net


Tarih 10 Mar 2015 Kategori: Yalçın SEVİM

Bir adın olmalı


Bir adın olmalı

 

Bir adın olmalı senin.  Dağlarda,  bayırlarda, kırlarda,  ovalarda her yerde senin adın duyulmalı, seni çağırmalı, sesin her yeri inletmeli. Neredesin? Kiminlesin?  Zaman bir bir akıp geçiyor,  öyle bir geçiyor ki, “sensiz uzak,  sensiz hasret,  sensiz öyle yalnız ki bilemezsin.” Sanki gelişinle gidişin bir oluyor gibi… Acele etmeden, suskun, mutsuz ve umutsuz bir o kadar da cefakâr. Ne umdum ne buldum şu koca dünyada.  Koskocaman bir “yalan”  Neyi buldumsa hemen kaybettim zira tuttuklarım yalandı.  Bakan yüzler,  konuşan diller,  hayaller yıkık dökük olmuş birden. Hasretimi rüzgâra tutsak bıraksam da, tenim ve vücudum yalnız onlar için öylece orada kalıyor. Birden ürperirsem tek o kalıyor. Yalnızlık bir deniz gibi, sanki içindeki vapurla acısını gezdiriyor. Bahçedeki demet demet çiçekler,  laleler,  sümbüller,  mor menekşeler boynunu büküyor,  aşkın kokusundan bir taraflara savruluyorlar.

Yer, gök, dağ, taş hep sayıklıyorlar, “Senin adın aşk olmalı.” diye… Bazen o solgun yüzünün affettiği güzelliklerle düşüyorum. Aşk olan yollarına düşünüp sessiz gemilerle denizlerin üzerinden sana doğru koşup gelesim var. Dağlara çıkıp sevgimi, seni çok sevdiğimi haykırarak söylemek istiyorum.  Aşkımızın sonuna kadar gitmesini sende istiyor musun? Beni böyle kabul ediyor musun? Sende hep sevgi ve aşk için bir şeyler istiyor musun? Senden başkasını görmeyen bu gözler, hiçbir şeyi senin renginde görmüyor. Hiçbir hayal senin kadar güzel oturmuyor beynime.  Çaresiz, ümitsiz ve hayalsiz kalıyorum sensiz, sensizlik elimdekilerin hepsini alıyor. Bunca kurduğum hayaller. Yaptıklarım, yapacaklarım, planlarım, hayatımın vazgeçilmez kurallarını, günlerimi alıyor.  Dışımda gürül gürül  bir  dünya  varken  ben hareketsiz, savunmasız, yalnız, yapayalnız kalıyorum.

Kendi kalabalığımda bir kalabalığı yaşıyorum. Herkes kendi halinde yürüyor, çaresiz, yalnız ve hareketsiz. İşte hayat bu, öyle geliyor böyle geçip gidiyor. İşte geldin, işte böyle çekip gidiyorsun. Adın aşk olmalı, adın bahar olmalı, adın tutku, heyecan ve sevda olmalı. İşte bir adın olmalı senin. Herkes söylemeli, herkes duymalı.

“Senin

Bir adın olmalı,

Gerçek bir adın olsa da

Soyadın Aşk olmalı!..”

YALÇIN SEVİM
www.kafiye.net

 


Tarih 10 Mar 2015 Kategori: Nesrin Önem

SEVDALIM


SEVDALIM

Güler yüzün,tatlı sözün var iken,
Sensiz yaşamak,bu kadar zor iken,
Sevdan bende ,yanıp sönen kor iken,
Nasıl dayanır bu yürek sevdalım.

Yandı bağrım,susuz çölde dolaştım,
Hasret kavurdukça yandım kol açtım,
Divane dolaşıp uzun yol aştım,
Vuslata ermedi süreç sevdalım.

Ben bu aşka düştüm perişan etti,
Aklımı başımdan alıp kahretti,
Ömrümden ömürler çalıp mahvetti,
Taş kesildi beden kireç sevdalım.

İstesen canımı verirdim sana,
Kul kölen olurdum dönseydin bana,
Dönmezdi göz yaşım ağlarken kana,
Kalmadı halimde direnç sevdalım.

NESRİN ÖNEM DEMİR
08 03 2015
www.kafiye.net


Tarih 10 Mar 2015 Kategori: Nesrin Önem

DİVANE GİBİ


DİVANE GİBİ

Ey sevgili kalbinde yer kurmak istemiştim,
Aşkların en güzeli yürekte beslemiştim,
Gelir diye hep yolu durmadan gözlemiştim,
Hasretin kavurdukça yandım divana gibi,

Ümitlerin sapağı sana çıkar sanmıştım,
Sabırlarım karşılık bulur diye kanmıştım,
Ben senin sevdan ile gece gündüz yanmıştım,
Bir gün yüzüm gülecek sandım divane gibi.

Sen beni oyaladın yıllarca hep koşturup,
Oysaki hiç sevmedin ümit verdin boş durup,
Nasıl dayanacağım sessiz kalıp haykırıp,
Hayatımı adayıp kandım divane gibi.

Gönlüm hiç söz dinlemez bağrıma hançer saplar,
Kara bulutlar sardı etrafı zindan kaplar,
Karlı dağlar gibiyim buzumu kaya toplar,
Son bir defa ismini andım divane gibi.

NESRİN ÖNEM DEMİR
09 03 2015
www.kafiye.net


Tarih 10 Mar 2015 Kategori: Nesrin Önem

SEN OLMAYINCA


SEN OLMAYINCA

Geçmiyor geceler sabah olmuyor,
Allah’ın bir kulu halim sormuyor,
Hasretin alevli sönmez korluyor,
Geçmiyor günlerim sen olmayınca.

Yaradan göndersin acıyıp bana,
Halimi bildirsin seherden sana,
Hiç gülmedi yüzüm sevdadan yana,
Soluyor güllerim sen olmayınca.

Bağrıma saplıyor zıpkın okunu,
Yaşatır yüreğe şaşkın şokunu,
Burna tüttürüyor yanık kokunu,
Kapıyor yönlerim sen olmayınca.

Hasrete dayanmak inan zor gelir,
Gittikçe içimde yağlar hep erir,
Bunun hesabını bana kim verir ?
Tutmuyor ellerim sen olmayınca.

Kabuğun içinden çıkamaz oldum,
Derdimi kimseye dökemez oldum,
Yüreğin yarası saramaz oldum,
Susuyor dillerim sen olmayınca.

Canımın yongası gidip dönmedin,
İçimde ateştin yanıp sönmedin,
Neler çektiğimi bir gün görmedin,
Kalbimi kitlerim sen olmayınca.

NESRİN ÖNEM DEMİR
09 03 2015
www.kafiye.net


Tarih 10 Mar 2015 Kategori: Ülkü DUYSAK

HEP YALNIZDIR İNSAN


HEP YALNIZDIR İNSAN

Her insanın içinde kopan fırtınalar vardır. Kimse bilmez o fırtınaların sebebini ve şiddetini. En güvendiği dostu bile bilmez insanın. Çünkü açılmaz kalpteki sırların bütün kapıları…

En güvendiğine bile sığınamaz insan aslında. İçinde arar yine her fırtınadan sonra sığınağını. En büyük sığınak insanın kendisidir çünkü…

Güneşin doğmuş olması bir şey ifade etmez, fırtınaya teslim olmuşsa yürek… Mehtap bir şey ifade etmez, karanlığın en koyusunu yaşıyorsa yürek…
Onları görebilecek huzura ermedikten sonra, ne kadar da anlamsızdır dış etmenler…

İstediklerini istediklerinden duymadıkça-kim ne derse desin-ne kadar da anlamsızdır söylenenler…

Hep yalnızdır insan özünde; kendiyle baş başa, kendiyle sarmaş dolaş… Çünkü sadece kendini taşır insan kendinde. Kalabalıklar sadece birer çeşnidir hayatında…

Ülkü Duysak
www.kafiye.net


Tarih 10 Mar 2015 Kategori: Nesrin Önem

DURURKEN


DURURKEN

Yüksek tepelerin karı buz tutsa iner mi ?
Yardan ayrı geçen günler yüreğine siner mi ?
Göz yaşların bir gün olup, kuruyup diner mi ?
Sevdası içinde bir ömür bekler dururken.

Sabrına eklemiş bunca kahreden yükünü,
Ellerinle vermiş emreder gibi hükümü,
Geri dönülmeyen yolda bulmuş çökümü,
Çırpınsa boşuna yerinde tekler dururken.

Seçimde karara boyun büksende boşuna,
Zindanda kaldıkça sürüklerler yokuşuna,
Ayaklar altında ezerken gider hoşuna,
Zevk ile sefayı yaşar sen yükler dururken.

Nerede kaldılar yüzüne gülen dostların ?
Hepsi saklandılar içine girip postların,
Yardımı olur mu hiç gözü dönen kurtların,
Kimsenin faydası olmaz dert ekler dururken.

NESRİN ÖNEM DEMİR
10 03 2015
www.kafiye.net


Tarih 10 Mar 2015 Kategori: Nuray TUNÇ

KEKE


Yusuf Hayaloğlu Anısına

KEKE

Bir yudum özgürlüğe maya çalmış, bizim Keke,
Sabahlara kadar sarma tütünü bitince
Sırtlamış koca kırk yılı tek başına,
Turnaların ağıtlarına hapsetmiş göğsünü…

Akşamlarını bıkmadan, her demleyişinde,
Boynunda puşisi, elinde tesbihi kehribar
Yüreği, beşyüz atlı’ya mezar,
Hem yetimdir, hem öksüz Keke…

Okuma yazmayı öğrendiğinden beri,
Yavuklusuna yazdığı, hiç göndermediği mektupları
Her gece sararmış yastığının altında öpüp koklar
Pervane ateşe, ateş Keke’ye….
Adam gibi adamdı Keke…..

Nuray  TUNÇ
www.kafiye.net


Tarih 10 Mar 2015 Kategori: Sema DAĞLI

SEN BEĞENMEDİN


SEN BEĞENMEDİN

Çocukla çocuğum, büyükle büyük,
Beni el beğendi, sen beğenmedin?
Fikirlerin kara, yüreğin sönük,
Beni el beğendi, sen beğenmedin?

Bazen buza dönüp dondurdun beni,
Bazen de ot olup yandırdın beni,
Yalancı sevginle kandırdın beni,
Beni el beğendi, sen beğenmedin?

Her tür bahaneye, şerre el attın,
Sattın sevdamızı yalana sattın,
Kendin bile-bile aranı kattın,
Beni el beğendi, sen beğenmedin?

Verdiğin zulümden acıdı canım,
Karardı sabahım, karardı tanım,
Ağrıyor, sızlıyor şimdi sol yanım,
Beni el beğendi, sen beğenmedin?

Sema Dağlı.
www.kafiye.net