Kategoriler

Arşivler


Tarih 11 Şub 2011 Kategori: Fatma AVCI

İmkansız Aşka Agıt

İmkansız Aşka Agıt

Yüreğimdeki kor küllenirken,
Her şey bitti tam unuttum derken,
Son kıvılcımı da yok ederken,
Sessizce üfleyip alevlendiriverdin…

Neden bu sessizlik neden bu giz,
Yok, olmaya çalışırken yeniden diriliş,
Kalbimdeki yarayı kanatmadan,
İçimde bıraktığın sancılı silkiniş…

Yanıp yok olmak mı bu hayatta,
Yoksa yakıp külleri savurmak mı?
Sessiz akan ırmak girdabında,
Döne döne sonsuzlukta yok olmak mı?

Kavuşmak yok sonunda biliyorduk,
Yokluğuna alışmak en korkuncu,
Sensizliğe uzanan zifiri gece gibi,
Karanlıklar içinde kaybolacağız…

İçim acıyor yüreğim kanıyor,
Kalbim param parça durmadan kanıyor,
Ne bir ses, ne bir nefes, ne haber,
Beni sonsuzluk içinde kıvrandırıyor…

Fatma AVCI
07.12.2008
www.kafiye.net


Tarih 11 Şub 2011 Kategori: Fatma AVCI

Öznesi Çift Olsada Eylemi Bir

Öznesi Çift Olsada Eylemi Bir

Öznesinde gizliydin cümlelerimin,
Oysa sonsuzluktun, gizli bir hazineydin.
Sonra bir ayna oldun, yansıttın, ışıttın,
Benliğimi yarattın, beni ben yaptın.

Aşk öylece geldi, aramıza girdi,
Öznesi çift olsada eylemi birdi,
Ben ve senden ibaretti hepsi,
Ne tek sen, nede tek ben gibiydi.

Arşın kürsüsüne hat çektik birlikte,
Bir resimdin önce, sonra vücut buldun,
Çamurun kirliliği cennet bahçesine döndü,
Dokunduğun her nefes, eksikliği doldurdu.

Yaşanacaklar hiç hesaba katılmadı,
Söylenecek söz bilinmese de hissedildi,
Görmeden sevildi, yürekte yaşananlar,
Bu aşkın bedeli hiç düşünülmedi.

Kabahat işlemeye meyilli bu yürek,
Masum kılınmış meleklerin tapıncıydı.
Tek cümlede kendini açmak isterken,
Evvelimi saklı tuttum, ahirimi gösterdim…

Çamurdum, topraktım, taştım buz gibi,
Nefesin hayatıma nefes, ruhuma ruh kattı.
Ümit ve neşenin keyifli titreşimleri arasında,
Verdiğin büyük gücün farkında değildin.

Kabahat işlemeye meyilli bu yürek,
Masum kılınmış meleklerin tapıncıydı.
Tek cümlede kendini açmak isterken,
Evvelimi saklı tuttum, ahirimi gösterdim…

Aşkın yolları kazalıdır, her kazanın bir belası,
Cennet bahçesinde yasak meyve misali,
İtirazlar yanılgılar bertaraf edildi,
Kaza yola çıkmıştı, geliyorum bile demedi…

18.08.2010
Fatma Avcı
www.kafiye.net


Tarih 11 Şub 2011 Kategori: Aysel TARCAN

DuDaK İZLeRiN

DuDaK İZLeRiN-(ŞARKI)

Zifir göklerde ay, kadehte meysin
Kahvemdeki falda, dudak izlerin
hüzzâmda, hicâzda, inleyen neysin
Dokunduğun elde, dudak izlerin…

Seni unutmak mı! Aklından çıkar..!
Mahperi yürekten, âşık mı bıkar?
Mâzlümi ahtlarım, dünyayı yıkar
Rakseden kor belde, dudak izlerin…

Baktığım her yerde, yalnız sen varsın
Gönül delikanlım,yiğitsin, yârsın
Aşk közünde elim, bırakta sarsın
Şehvetli bir halde, dudak izlerin…

Kalbimin güneşi, petek balısın
Râbb’imin sevilen, aziz kulusun
Belli ki tutkuyla, şevkle dolusun
Yakaran bir dilde, dudak izlerin…

Çıldırsa rüzgârlar,döktürse gökler
Beklerken saçıma, düşsede aklar
Vûslatı yüreğim, sabırla bekler
Kırılmış bir dalda, dudak izlerin…

Sardığın yiğide,tapmak adanmak
Sevda şerbetinden, içip dadanmak
Aysel sultan olup, aşkla budanmak
Tomurcuk bir gülde, dudak izlerin…

Sussun tüm güfteler, dursun gözyaşı
Kurumuş gülistan, bağcı su taşı
Mâkbere bir kadın, yatırmış başı
Mahşerdeki kulda, dudak izlerin…

Aysel Tarcan-Sevda Şairi
Kırklareli-Babaeski
24.tem.2010


Tarih 11 Şub 2011 Kategori: Aysel TARCAN

SEVGİMLE

SEVGİMLE

Hazanda gül ağlar, yaşamda yürek
Sormayın dostlarım, İçim ağlıyor
Kalbim durmaz çağlar, söze ne gerek
Sarmayın dostlarım, içim ağlıyor..

Hüzünlerde albüm, gülen resim yok
Meyler kadehimde, yok içesim yok
Daralmış yüreğim, hiç nefesim yok
Yormayın dostlarım, içim ağlıyor…

Gökler şavkımıyor, yıldızlar küsmüş
Yağmurlar firarda, selamı kesmiş
Rüzgarlar isyanda, yağdırmış esmiş
Kırmayın dostlarım, içim ağlıyor…

İntihar deminde, yine zordayım
Kanıyor yüreğim, yine kordayım
Yiğidim kaçak ben, yine burdayım
Durmayın dostlarım, içim ağlıyor..

Çalsam kapısını, acep alır mı?
Mahperi yüreğim, huzur bulur mu?
Mahşere dek yalnız, benim olur mu?
Varmayın dostlarım, içim ağlıyor..

Yarimin kokusu, uzaktan geldi
Hançerdi saplandı, kalbimi deldi
Ömrümce sardığım, yazık ki eldi
vurmayın dostlarım, içim ağlıyor…

Aysel Tarcan/Sevda Şairi
Kırklareli-Babaeski
29.tem.2010


Tarih 10 Şub 2011 Kategori: Şerife PINAR

TOPRAĞIN BOL OLSUN

TOPRAĞIN BOL OLSUN

Gördüğüm en güzel gözler senin gözlerindi
Duyduğum en büyük sevgi sana olan şeyimdi
Sen benden öte benliğimle birlikte
Beni benden aldın, öldüğün gün her şey bitti.
Kala kaldım ben öylece
Annem sen ölmedin beni öldürdün!
Sen gittin ben bittim.

Sensiz bu dünya yalnız kaldı
Sensiz bu beden ruhsuz kaldı
Sensiz ben yarım kaldım
Sensiz olmuyor olmuyor anne!

Sen gibi yâr olmaz yâr
Nur yüzlü melek annem
Damarımdaki o kana
Kıyarım da sana kıyamam.
Nasıl bıraktın beni, nasıl kıydın bana?
Hani hiç ayrılmazdın benden
Sonsuzluk girdi aramıza…

Sensiz bu dünya yalnız kaldı
Sensiz bu beden ruhsuz kaldı
Sensiz ben yarım kaldım
Sensiz olmuyor olmuyor anne!

Sen benim bir yarımdın
Gözüm-kulağım, elim-ayağımdın
Hani bana derdin ya…
Fındık burunlum, kuş ağızlım, sümbül parmaklım diye
Kara güvercinim derdin
O güvercin artık uçmuyor anne!

Sensiz bu dünya yalnız kaldı
Sensiz bu beden ruhsuz kaldı
Sensiz ben yarım kaldım
Sensiz olmuyor olmuyor anne!

Sebepsiz ağlamaz bu gözlerim,
Kaybetmiş bakışlarını
Sebepsiz ağlamaz bu evlat
Kaybetmiş can acısını
Bizi bu hallere koyan
Yokki derdime derman
Annem ölmüş ben yalnızım
Ben annemin tek gülüydüm
Artık ben yaşayan bir ölüyüm.

Sensiz bu dünya yalnız kaldı
Sensiz bu beden ruhsuz kaldı
Sensiz ben yarım kaldım
Sensiz olmuyor olmuyor anne!

Kefenine değdim bu ellerle
Tabutunu sildim bu ellerle
Çok ağladım ben sen ölünce
Söyle, söyle yaşar mıyım ben sensiz böyle?
Feryadım inliyor, duyanım yok
Vurmuş yüreğime felek hasret hançerini
Annem bekle, geleceğim bir gün yanına
Bekle beni, sakın yavrunu unutma!

Sensiz bu dünya yalnız kaldı
Sensiz bu beden ruhsuz kaldı
Sensiz ben yarım kaldım
Sensiz olmuyor olmuyor anne!

Ben sensiz olamıyorum anne!!!

Şerife PINAR
İzmir Beştepeler Lisesi
www.kafiye.net


Tarih 10 Şub 2011 Kategori: Şerife PINAR

SANA MUHTACIM

SANA MUHTACIM

Hayatım olmayan elinden tutmak gerek bazen
Apansız esen rüzgarlara karşı direnmek gerek
Neysede bu saydıklarımı sensiz yapamıyorum ben
Denedim, olmadı, başaramadım!
Evsiz kalan çocuklar gibi sana muhtacım!

Hangi yürek hissedebilir ki sessiz feryadımı
Ümitsiz, yalnız ve sensizim bundan gayrı
Limana yanaşan gemilere yükledim acılarımı
Yetmedi! Sensizlik vurdu başıma ben de bindim gemiye!
Açılsak da acılarla yaz denize…
Sensizlik bırakmaz yakamı
Neredesin, ben geliyorum, söyle!

Dayadım başımı bir kurumuş ağaca
Aldattım, kandırdım kendimi
Masal gibi geldi aslında biraz
Lila tadında, pembe bir masal dünyasından
Ah hepsi! Ah hepsini sana benzetmiştim ben biraz

Masmavi denizlerde yüzen bir balıktım
Ümidini yitirmiş, beklide umudunu arayan
Resimlere dalıp gittim ben gece yarısı
İllaki sabahı olacak, sen geleceksin
Ve beklenen son!
Elbette ki sabah oldu ve sen yoksun,
Tam tahmin ettiğim gibi
Ama hayâli bile ne güzel!

Şerife PINAR
İzmir Beştepeler Lisesi
www.kafiye.net


Tarih 10 Şub 2011 Kategori: Zeynep ÇETİN

NEDEN!!!

NEDEN!!!

Neden gittin sevdiğim! Neden! Sen gittin ben bakakaldım arkandan. Söylenecek çok şey vardı, sustum! Hiçbir şey yapamadım. Gözlerim konuşsun istedim… Donuk gözlerimle sadece gidişini izledim. Her zaman bu böyle değil miydi? Kelimeler yetmiyor bazen anlaşılmaya, seni anlatmaya. Sen gittin ben bakakaldım içim sızladı… Sen gittin ben baka kaldım, içim sızladı. Gitme diyemediğim sevdiğim. Diyemedim işte… Hani hiç bırakmayacaktın ellerimi! Ürperdim… Kime gidersen git, beni unutamayacağından emindim. “Aşk” yazılışı kadar kolay olsa keşke. Bu aşk beni ürkek, korkak, suskun hale getirdi. Susmak belki çok şey ifade eder bazen ama bazen de çok şey kaybettirir.

Çok sevdim, çok değer verdim. Seni her şeyinle tüm olanlara rağmen kabullendiğim için mi gittin sevdiğim!!! N’oldu da şimdi başka ellerdesin. Sana olan sadakatim yetmedi mi sana? Oysa senden çok şey istemiyordum ki… Sadece biraz ilgi… Hani dalardın ya gözlerime uzun uzun… Sevdiğini söylerdin… Sonra yanıma yaklaşırdın usulca. Sımsıkı tutardın ellerimi. Hiç bırakmayacakmış gibi. Ben gözlerimi yumardım. Seninle kurduğumuz hayallere dalardım….

Sen benim hayatımken… Neden hayatında “ ben ” yokmuşum gibi davrandın. Benim sana, senin bana yansımanı işte en çok o an hissederdim. Seni en çok o anlar sevdiğimi anlardım. Sana sarılınca kendimi dünyanın en mutlu insanı gibi görür, sana bakıp izlemeyi ömrümce bi daha bu kadar mutlu anımın geçemeyeceğini düşünürdüm. Sen benden on adım kaçtın. Mademki sevmiyordun beni, neden hayallerimle oynadın peki? Seni her şeyinle kabullenmiştim. Ama ben senin hiçbir şeyin olmadım beklide. “ Seni seviyorum ” derken kendini de kandırdın beni de… Bu muydu senin sevgin, bu muydu aşkın. Hiçbir açıklama yapmada çekip gitmek miydi? Şimdi ellerin ellerimde değil ama ellerin “başka ellerde” Hırsın gözünü kör etmiş. Ne sen ne beni, ne de ben seni ömrümüzce yaşadığımız sürece unutamayız. Bazen beni özlediğini hissediyorum ama sen bunu bilmiyorsun. Beni düşündüğün zamanlar da bile anlıyorum… Kalbin atışı değişiyor… Ellerim terliyor, çok terliyor çok hissediyorum. Ama yaşayan tüm anılar “BİTTİ” artık, dönüşü yok. Sen bir kere gittin ya artık bu kalpte de bittin sevdiğim. Her şeyim, geleceğim, sonsuzumken; “Nefretim” oldun ve sonunda BİTTİ artık yaşarken gerçek olduğuna inandığım “yalan” aşklar bitti. Aşk bitti, ben bittim, sen bittin… Biz bittik!

Zeynep ÇETİN
İzmir/ 25.01.2011
www.kafiye.net


Tarih 10 Şub 2011 Kategori: Zeynep ÇETİN

SEVMEK

SEVMEK

Sevmek, kabullenmektir bazen. İyisiyle, kötüsüyle, yanlışıyla, doğrusuyla. Bende seviyorum onu işte. Onunla vakit geçirmeyi, onunla zamanı unutmayı, gün geçtikçe artan her bir dakika çoğalan bir sevgiyi hem de…

Bunların yanında sevmek; korkmaktır aynı zamanda. Onu kaybetmekten korkmak. Onun başkasını düşünmesinden korkmak, kırılmaktan korkmak… Özlemek aynı zamanda. Ona bakarken aşkı görmek gözlerinde kaybolmak, size dair hayallerle… Sarıldığında sıcaklığı ondan başka kimsede hissetmemek… Öperken çocukça bir heyecana kapılmak. Ne olursa olsun, onunla mutlu olmak! Ama her şey her zaman yolunda gitmeyebilir işte… Sevmek; böyle zamanlarda bile daha çok sevmek onu… Özlemek bir gün bile olsa. Düşünmek, hiç aklından çıkarmamak. Hata ondaysa bile kendinde aramak… Alttan almak, hatta tartışmamak için kaçmak bile ondan. İçten içe kızsan da bir tarafın yelkenlerini suya indirmek.

Sevmek işte… Anlatabileceği kadar, yazıya dökülebileceği kadar o bende… Seviyorum onu işte. Her şeye rağmen, herkese rağmen, her olana rağmen… Dediğim gibi sevmekte bu değil mi?

Zeynep ÇETİN
İzmir Beştepeler Lisesi
www.kafiye.net


Tarih 10 Şub 2011 Kategori: Selim BOZ

Hep Senin Yüzünden

Hep Senin Yüzünden

aşkının esiri oldum sanki senin
neden bilmem hep seni düşünüyorum
gitmiyor hayalin gözümün önünden
uyku girmiyor gözüme hep senin yüzünden

sensiz gülmek haram oldu bana
sensiz yaşamaksa hepsinden beter
yetmedimi çektiğim bunca dertler
uyku girmiyor gözüme hep senin yüzünden

ismin düşmez oldu hiç dilimden
hayalin gitmez oldu artık gözümden
aşk şarabı yaptım hüzünden
uyku girmiyor gözüme hep senin yüzünden

ister gönlüm hep seni görmeyi
ister kalbim hep seni sevmeyi
ister elim hep seni yazmayı
uyku girmiyor gözüme hep senin yüzünden

Selim Boz
12_01_2011
www.kafiye.net


Tarih 10 Şub 2011 Kategori: Selim BOZ

Gel De Dinsin Gönlümün Göz Yaşları

Gel De Dinsin Gönlümün Göz Yaşları

seni düşünüyorum
şu ıs sız gecenin karanlıgında
bir tesadüfün tanıştırdıgı
o meçhul sevgiliyi

yanlız sevgin di beni sana baglıyan
aşkındı benim kalbimi daglayan
hergün bendim senin için aglayan
gel de dinsin gönlümün göz yaşları

anladımki tadı yok
sensiz geçen şu hayatın
acı veriyor bana sensiz geceler
gel de dinsin gönlümün göz yaşları

sevginden başka birşey istemiyorum
seni her an yanımda istiyorum
senin için bende meçhule gidiyorum
gel de dinsin gönlümün göz yaşları

Selim Boz
24_01_2011
www.kafiye.net