Kategoriler

Arşivler


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Nilüfer SARP

Aşka Taç Takar Zaman

Aşka Taç Takar Zaman

Göçerken bu dünyadan neler kalır geride
Ömür geçip giderken su gibi akar zaman
Aklımız hep dünyada hep ötede beride
Kimi zaman güldürür kimi de yakar zaman

Bazen hayat kolaydır bazen de zoru seçer
Çocukluk gençlik derken yel gibi esip geçer
Sevdiklerimiz bir bir bizi bırakıp göçer
Dert verir dert üstüne gülerek bakar zaman

Aşkla tanışdığın gün yüreğin başka atar
Derler ki her gönülde koca bir aslan yatar
Bazen pişman etse de hayata neşe katar
Daldırır hayallere aşka taç takar zaman

Bil ki mahşer tarlası ömür dediğin perde
Ne güzellik bırakır ne de siyah saç serde
Mutluluk umar iken düçar olursun derde
Kâlû Belâdan beri yoluna çıkar zaman

Günler eksilir bir bir solar taze çiçekler
Bahar geçer yaz geçer hazan kapıda bekler
Ansızın kış bastırır kalp de yavaştan tekler
Hızla tükenir ömür makbere sokar zaman


TEMMUZ 2014
Nilüfer Sarp
www.kafiye.net


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Necla ARGÜZ

Bir Kadının AŞKI

Bir Kadının AŞKI

Göreceğimiz gelince bazen sevgiliyi
Sanki ses verir gibi
İzlenen bir filmin en güzel sahnesinde
İki sevgilinin bakışları eşliğine
İşte
Tam da bu sırada
Hasretler doldurur içini
Yanlızlığın anlamsız sözleri geçer kirpiklerinden usulca
Ve
Yan yana yürümek seninle
Yağmurlu bir günde
Solmaya yüz tutan bir hayal artık

Bir yığın kül dolduruyorsun gözlerime
Anılardan
Aşktan

Aldırış etmeden
Aklıma
Fikrime
Paramparça olan duygularıma
Her mevsim
Her gün sevmelerime

Yavaş yavaş esiyor,ken rüzgar
Ağlamak isterim
Sesim boğulur gecenin koynunda
Kırık dökük bir şarkı kalır uzaklardan
Hiç bilmediğin
Hiç görmediğin
Hiç söylemediğin

Bekler ken bir teselli ne zor dokunmak hayaline

Kısacık bir zaman dilimiydi oysa
Bir avuç güle saklamıştım hüzünleri içimde

Sona geldik sevgili
Can kırıklarıyla doluyum
Şimdi
İçimden geçen
Bir kuyruklu yıldızda seni öldürüyorum.

Necla Argüz
16 11 2013
www.kafiye.net


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Necla ARGÜZ

Sonsuzluk Hecesi

Sonsuzluk Hecesi

Bu kadar uzayıp gidiyordu işte,
İyileştirdiler beni en sonunda..
Acılarımı, yaralarımı aldılar’da..
Bir cımbızla çeker gibi..
Ama,
Unuttular..
Zamanın bende yansımasını, kırık bir ayna gibi.

Nasıl anlatılır’ki ?
Üç beş satıra sığan bu şiire şimdi..
İnsanlar öyle sanıyor..
Kitap okur’ken avunduğumu,
Bir çay bahçesinde yudumlar’ken çayımı..
Alıştığımı, dünyanın iyiliklerine,
Konuşulmayan,
Sessiz bırakılan üzünçlerin..
Bana yorgunluk verecek kadar,
Önemli yada önemsiz günlerin,
Geleceğime doğru akıp gitmesine umarsızca..

Nasıl anlatılır’ki.?

Bu kadar uzayıp gidiyordu işte..
Bir çift gözde kaybolup gitmenin,
Hem geçmiş,
Hem’de gelecekteki etkileri..

Kaçabilirmiydim tüm sevincimle,
Faydası olurmuydu bunun doğrularıma..
Çıkabilirmiydim an’ın içinden..
Bir nefes gibi..
Uçsuz bucaksız saklanırmıydım.?

Elime tutuşturduğum bu defteri,
Ve bu kalemi,
Bırakabilirmiydim öylece
Bir masa üstüne.

Belki’de acınacak durumdayım,
Zayıf,
Ve, hikayesi bir türlü son bulmayan.
Ama,
Zihnimdeki kaybolmalarda,
Sadece bir isim var..
Büyülü.
Ve benim,
Başımı yasladığım bir isim..
İşte , bu yüzden uzayıp gidiyordu..
Nasıl anlatılırdı bir şiirde.?

Bin yıl’da geçse..
Bu poyrazların ardından,
Her ilkbaharda iyileştiğimi sandılar,
Oysa..
Tüm yaşananlar,
Benim
Gökyüzüne saldığım
Bir
Sonsuzluk hecesi.

Necla Argüz
15 08 2014
www.kafiye.net


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Sema DAĞLI

Ne Verdin?


Ne Verdin?

Ben sana kalbimi hediyye ettim,
Sen bana ne verdin,bilemiyorum.
Aşkıma canımı ben kurban ettim,
Sen bana ne verdin,bilemiyorum.

Yıllarca bu aşkın otuna yandım,
Utandı peymanım,utandı andım,
Seni ben aşkımın sultanı sandım,
Sen bana ne verdin,bilemiyorum.

Senin yüzünden ben çok bela çektim,
Hem akşam,hem sabah göz yaşı döktüm,
Ümitle gözümü yoluna diktim,
Sen bana ne verdin,bilemiyorum.

Canımı canına feda eyledim,
Başına tertemiz sevgi eledim,
En güzel hayatı sana diledim,
Sen bana ne verdin,bilemiyorum.

Sesini duyunca hay verdim sana,
Güneşi bahş ettim,ay verdim sana,
Ömürlük ömrümü pay verdim sana,
Sen bana ne verdin,bilemiyorum.

Sema Dağlı
www.kafiye.net


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Sema DAĞLI

Elveda Deyecem


Elveda Deyecem

Kara sevdam düştü dile,
Gözümde yaş gile-gile,
Sevdiğini bile-bile,
Sana elveda deyecem.

Üzdü beni hicran qamı,
Verdin gönlüme sitemi,
Terk ederek bu alemi,
Sana elveda deyecem.

Sen olan yere gelmem ben,
Ömür boyu ta gülmem ben,
Andımdan döne bilmem ben,
Sana elveda deyecem.

Hasretten kalp sızlasa da,
Dert sinemi düzlese de,
Göz yolunu gözlese de,
Sana elveda deyecem.

Saçlarıma düzdün deni,
Seven incitmez seveni,
Sen de daha unut beni,
Sana elveda deyecem.

Sema Dağlı
www.kafiye.net


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Ahmet Çelik Ceyhan

Gül Var mı?


Gül Var mı?

Yaprağı köz dikenleri söz olmuş
Dosta selâm eyle çölde gül var mı?
Bayram edasıyla gönüle dolmuş
Kokusu ciğer dağlayan gül var mı?

Görenlerin gözlerini kör eden
Yakıp, yıkıp dünyasın viran eden
Boyun büküp sevdiğine kahreden
Rengi ruhuma can veren gül var mı?

Kelebek edasıyla nazlı uçan
Çiçekten çiçeğe güzellik saçan
Kovaladıkça gölge gibi kaçan
Geceden gündüze hasret gül var mı?

Her toprağın gonca gülü başkadır
Bülbülü ağlatanı şafaktadır
Onunla aynı renk olmak aşktadır
Kırmızıdan ak’a dönmüş gül var mı?

Doğudan batıya serin yel eser
Susamışı suya kandırır keser
Her gelen korkarak yere basar
Anadolu sensiz başka gül var mı?

25.02.2007
Ahmet Çelik
www.kafiye.net


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Ahmet Çelik Ceyhan

NASRETTİN RAHMETULLAH


NASRETTİN RAHMETULLAH

Karaçalı ektirdi borcunu ödemeye
Fıkra gibi anlattı Nasrettin rahmetullah
Gizlenerek türbeye enel hakkı demeye
Fıkra gibi anlattı Nasrettin rahmetullah.

Var iken bir eşeği görene yük taşıdı
Yattığı tek döşeği sanki onu kaşıdı
Ömür bitip giderken hepsi bir telaşıdı
Fıkra gibi anlattı Nasrettin rahmetullah.

Mahir ebe misali doğurtturdu kazanı
Timur lenge vararak sınadı söz bozanı
Hem cezalandırdı haksız yere azanı
Fıkra gibi anlattı Nasrettin rahmetullah.

Hayat denen güzel kız dönüşsüz tek vardiya
Anlık dahi emanet edilmez ki dadıya
Sola dönerken düştü demişti o kadıya
Fıkra gibi anlattı Nasrettin rahmetullah.

Yedi başlı dev derdik biz hocanın karısı
Kulaklara üflenen bu sadece yarısı
Onu hava sanırsan sokar nefis arısı
Fıkra gibi anlattı Nasrettin rahmettullah.

Bazen gönülsüz ise evde ipe un serdi
Tefekkürle yaşadı o uğurda can verdi
Çıktığı kutlu yolda yarla vuslata erdi
Fıkra gibi anlattı Nasrettin rahmetullah.

08.04.2014
Ahmet Çelik
www.kafiye.net


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Ahmet Çelik Ceyhan

İKİ YÜZÜM


İKİ YÜZÜM

Geminin dümeni kırık canım şansa emanet
Azgın dalgalar eşliğinde buz dağını aşarım
Bir yüzüm cehennem bir yüzüm cennet
Afrika’da yazı kutuplarda kışı yaşarım.

Cıvata büyük delik küçük sıktıkça kasar
İdam sehpası olmuş gönül sevdiğini asar
Bir yüzüme ay doğar diğerine karanlık basar
Beden denen yataktan başka yere taşarım.

Sıtma nöbeti tutmuş gibi görünmez olanı sarar
Maymun iştahlı derler herkese aynı karar
Bir yüzüm şeytanı çökertir diğer yüzüm aşkı arar
Gençlik kanı tepeme vurur ve öylece coşarım.

Titreyen sensiz olan ruhum üşütür mü karlar?
Renkli elbiselere kandım meğer aynı imiş yarlar
Bir yüzümde yıldız sayılır diğerinde güneş parlar
Şakağıma dayanır hayretle kendi halime şaşarım.

Sonsuz denen şu zamanın a’na sığmış bölümü
Yaktı haset ve cimrilik yeşertmedi çölümü
Bir yüzüm hayatı diğer yüzüm andırır ölümü
İbretlik eşyalarla görünen bit pazarı başarım.

Yüklenince dertlerim dağ misali üst üste biner
Fırsat bulur binersem her biri bir köşeye siner
Bir yüzüm evereste çıkar diğeri bermudaya iner.
Yaşadığım med cezirde ben de dünyayı boşarım.

22.11.2011
Ahmet Çelik
www.kafiye.net


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Ahmet Çelik Ceyhan

KAÇIYORSUN VEFASIZ


KAÇIYORSUN VEFASIZ

Çölde serap misali çok uzaktan tanırdım
Huzur kaplar içimi önünde dolanırdım
Birlikte doğmuş gibi ruh ikizi sanırdım
Dünyamız yaşlandıkça kaçıyorsun vefasız.

Beraber hayal kurar atiden umutluyduk
Karnımız aç gezsek de onunla hep mutluyduk
Aldırmazdık düdüğe zamane komutluyduk
Bahtımız karıştıkça kaçıyorsun vefasız.

Bir sevda ateşine kuralları silmiştik
Hem de bir birimizi büyük aşkla sevmiştik
Vuslat olacak diye ölümüne evmiştik
Saçımız ağarınca kaçıyorsun vefasız.

Haklı haksız demeden kendimizi kayırdık
Evin tek odasında aynı tende uyurduk
Küçücük ayrılığı uğursuzluk sayardık
Yüzümüz buruştukça kaçıyorsun vefasız.

Bir süngüçlük mesafe hasret soktu araya
Suda balığa benzer vurdu şimdi karaya
Dostla düşman değişti tuz basıyor yaraya
Etimiz sallandıkça kaçıyorsun vefasız.

Bırakıp gidiyorsun firak vakti gelmeden
Sorduğum bir soruya cevap bile vermeden
Gel diyorsun arkamdan gerçekleri bilmeden
Belimiz büküldükçe kaçıyorsun vefasız
Kabrimiz eşildikçe kaçıyorsun vefasız.

18.02.2014
Ahmet Çelik
www.kafiye.net


Tarih 15 Ağu 2014 Kategori: Sema DAĞLI

Nerdesin


Nerdesin

Sen çekip gideli bir fesil oldu,
Keder yüreğime izinsiz doldu,
Hayatım çileden perişan kaldı,
Dön gel ömrüm,günüm,canım nerdesin?

Nige bu mutluluk benden gen kaçır,
Hicran kalb evimde bin yara açır,
Herden gönlüm senin sesine acır,
Dön gel ömrüm,günüm,canım nerdesin?

Çöyle nankör olma,sesime ses ver,
Gidişin benimşin hala sırdı sırr,
Yokturbaşkasına bu kalbimde yer,
Dön gel ömrüm,günüm,canım nerdesin?

Sende koyma beni özüne hasret,
O siyah zülfüne,gözüne hasret,
Hem canımı alan sözüne hasret,
Dön gel ömrüm,günüm,canım nerdesin?

Sema Dağlı
www.kafiye.net