şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Zikrederek dalgalar adını vurur.
Fırtınalı deniz misali yüreğime.
Yokluğuna matem tutan gece durur.
Yastığım tesellîm sensizliğime
Acıları bal eyleyip zevk eylemektedir hüner.
Bu dünyanın hali budur, böyle gelmiş böyle gider.
Gâmın Uhud kadar olsa, hiç etme kendini heder.
Boş geç sevo hayat böyle, solla gitsin gılletini.
Başını dizime koyup hoşca bakardın
Gözünü gözüme dikip, aşkla yakardın
Sonra da yüreğime hançer sokardın
Bıraktın canpârem unuttun beni
Döküver aşkını suya, damla damla,
Coşsun ötelere ah âşinâ gönlün.
Anlat sırrını suya, yanık sevdanla,
Dök suya aşkını, eyy can ebrûzen.
Şu yüce dağın doruğuna çıksam
Kucaklasam durgun gölü ovayı
Rüzgar olsam, bulut olsam, kar olsam,
Yağmur olsam şenlendirsem doğayı.
İniversem aşkla bana açılan,
Yükselsem bir zarîf hüznün kanatlarında
Çocukça ma’sûmluğumun
Unutsam bir an için aldatan debdebesini,
Şu yalan dünyamın.
Sersem avlusuna gül kokulu seccâdemi,
O güzelim Ka’be’min.
“Sevda kuşu yüreğime yuva yaparsa zamansız.
Aşkın terennümlerini fısıldarsa umarsız
Cıvıl cıvıl şakıyıp dururken gönül kulağıma
Ve sonra uçup gidiverirse apansız.
Canda cânân gizli iken, gönül odu hiç söner mi?
Böyle ulvî sevdalı yürek, hiç küle döner mi?
Sevgiliye hasret olandır, zaman ötesi yaşayan.
Sen aşkı seçtin aşık, câna bedel aşk oduna yan.
Kimbilir ömrümden kaç sayfa kaldı geriye?
Nasıl da harcadım zamanı hoyratca
Nasıl da akıp gitti gül ömrüm,
Deli çaylar gibi yıllarca.
Bazen, yüreğimin derin boşluğunda sancılarım,
Ayyuka çıkar da, gülücüklerim uğramaz kıyılarına.
Beslenmedikçe yeşermez, kupkuru dallarım,
Yana yana tükenerek, Yaradan’ın dualarına.