GECENİN BÜYÜSÜ

Serinliği iliklerime işleyen gecenin,
Huzurun gerdanından kopardığı
İnciler gökyüzüne saçılmış,
Akbük’ün sahte cenneti andıran
Göz alıcı ışıkları, biz de burdayız dercesine
Semaya dikili gözlerle,
Cezbedici incileri seyrediyordu.

Yeryüzüne hayranlık damlıyordu Ay’ın bakışlarından.
Gecenin güzelliğine güzellik katıyordu
Akbük’ün sahte cennetine düşen inciler de.
Ya beklenmedik bir anda kayıp ta
Gözden kaybolan inciler?
Anlaşılan gecenin karanlığında dağılan
İncilerini topluyordu huzur birer birer…

Edalı bir şekilde dalgalanan denize
Çevirmişti Ay bakışlarını.
Rüzgar denizin saçlarını okşuyor olsa gerek,
Rüzgarda saçları hafif hafif dalgalanan
Güzel bir kızdı deniz adeta.

Kızın büyüleyici mavi gözlerine dalıp giden Ay,
Kızın parlak gözlerinde beliren yansımasını farkedince,
Gecenin büyüsüne kaptırmış kendini;
Bir aynaymışçasına bakıyordu kızın gözlerine.
Ayna ayna söyle bana ,var mı bu gecede benden güzeli?
Bu sözler dökülüverdi Ay’ın ağzından…

Gülümseyerek, ”yakamozlar gecenin yeryüzündeki incileri,
Lakin bir de gökyüzüne saçılan incilere bir bak”
Dedim kendi kendime…

02 Eylül 2005
Cuma Sabahı/ 11:02:00
Güneş KAYACAN
www.kafiye.net