Kategoriler

Arşivler

Öyküler Kategoriler

Tarih 25 Mar 2016 Kategori: Safiye SAMYELİ

Gülnihal 1

Yıllar bir su gibi geçmekte
Saçaklarda hala kılıç gibi buzlar sarkmaktayıdı.bir türlü ısınmamıştı havalar.
Zehmeri ayazları bıçkın gibi kesmekteydi genç delikanlının suratını.
ya yüreği!!!!

Tarih 29 Oca 2016 Kategori: Halime ERDOĞAN, Halime ERDOĞAN

Parlayan Yıldız ve Deniz Kızı

Dalgaların sesinde uyumak huzur veriyordu bana, kıyıya vuran her dalga bir kötülüğü götürüyordu sanki bu dünyadan. Deniz tüm kötülükleri teker teker içine çekerek yok ediyordu. Derin derin nefes almaya başladım. Denizin kokusunu içime çekmek, içim denizle dolarak uyumak, ah ne kadar da güzel olacaktı.

Tarih 20 Ara 2015 Kategori: Onur BİLGE

TEKVİN

TEKVİN

Tarih 20 Ara 2015 Kategori: Onur BİLGE

İNSAN

Sonbaharın son günlerinden bir cumartesi… Hava günlük güneşlik… Pırıl pırıl bir akşamüstü… Mesken’deki bir arkadaşımdan dönüyorum. Ellerim ceplerimde, tadını çıkara çıkara yürüyorum. Yürüdüğümü fark ede ede… Kaldırımın birinden diğerine geçerken gözüm sağ tarafta birine ilişti. Bir ses duyarak o yana bakmıştım. İnce, uzun, beyaz bir bastonun tıkırtısıymış. Orta boylu, zayıf bir siluet…

Tarih 26 Kas 2015 Kategori: Hatice Kübra Öktem

CAN YAKAN

Benim hislerimi görmeyi hiç denemedin Ali. Aşk acısı içindeyim. Ya da adı başka bir şeyse de ben böyle sanıyorum. Dediğim gibi zaten önemli olan ad da değil, hissettiklerim. Ve bugünlerin iyi günlerim olduğunu da biliyorum. Biraz benden konuşalım mı Ali.
Hoş bulduk Ali. Kötüyüm Ali.

Tarih 22 Kas 2015 Kategori: Hilal Gümüş

“Yeni Kurban”

Duvardaki antika saat, saniyenin her ilerleyişinde sinir bozucu tıkırtılar çıkartıyordu. İçerisi sıcaktı, koyu meşe masaya dökülmüş şekerin üzerindeki iki sinek Pınar Akyüz’ün dikkatini dağıtmaya yetiyordu.

Yeni öğretmen Pınar Hanım, okul müdürü Özcan Bey’in odasında oturmuş, bilgisayar başında yeni ders programını düzenleyen adamın işinin bitmesini bekliyordu. Soğumaya yüz tutmuş çayından bir yudum daha aldı. Şekeri fazla olmuştu.

Tarih 22 Kas 2015 Kategori: Halime ERDOĞAN

KÜÇÜK KADININ UMUDU

Yarı rüyada yarı uyanık araladım gözlerimi, ılık bir ıslaklık vardı bacaklarımın arasında. Sağ tarafımda uyuyan kardeşimin altını yokladım usulca, kuruydu. Sol tarafımdakine baktım, o da öyle. Utanç içinde kaldım, onlar değildi, bendim gece altına kaçıran. Hava aydınlanmaya başlamıştı, saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Kıpırdamadan duruyor ve ne yapacağımı düşünüyordum.

Tarih 23 Eki 2015 Kategori: Hatice Kübra Öktem

Gece Saat Üçtü

Gece saat üçtü. Zeynep kendiliğinden uyandı. Mutfağa gidip bir bardak su ictikten sonra sandalyeye oturdu ve sol bacağını yanına aldı. O vaziyette beş dakika donmuş gibi kaldı orada. Sonra yatağına yöneldi. Hava soğumuştu örtüye büründü. Dışarıyı dinledi bir tane bile araç sesi yoktu. İnsan sesi, çocuk sesi de yoktu. Kapının kenarında halihazırda bekleyen mandalina kabukları vardı. Demek ki gece diye çocuklar yoktu, yoksa çocuklar vardı, diye düşündü.

Tarih 20 Eyl 2015 Kategori: Melek KIRICI

Bir Mektubun Satır Aralarında – 8

Böyle bir durumu hiç beklemiyordu. Çok değer verdiği, çok sevdiği bir arkadaşıydı Aydın. Böyle olsun hiç istememişti. Başını diğer yana çevirip gözyaşlarını gizlediğinde Çiğdem biradan bir yudum daha alıp ayaklarını Selçuk’un bacaklarına uzattı. Eli zaten elindeydi.

Tarih 20 Eyl 2015 Kategori: Melek KIRICI

Bir Mektubun Satır Aralarında – 7

Selçuk en yakın büfeden birkaç bira aldı ve denize yakın bir banka oturdular. Gece onları izliyordu; onlar habersizlerdi izlendiklerinden. Bütün ajanlar mevcuttu gecede. Birkaç asayişten sorumlu yıldız da görünmüştü gecenin lacivertinde. Onların yüzleri denizin nemine emanetti tüm ifadeleriyle…