şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Yüreğimde İsyan Var
Sanma ki çok mesudum sen gideli buradan
Kaburgamın altında inceden bir sızı var
Saymadım ki ayları kaç yıl geçti aradan
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Gözlerim kan çanağı hasretin uyutmadı
Vuslat için kurduğum hayallerim tutmadı
Söylediğim yalanlar gönlümü avutmadı
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Her akşamım çok gamlı geceler sensiz oldu
Kurumadı kirpiğim gözlerim densiz oldu
Hayatım darmadağın her şey düzensiz oldu
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Sanki sen mihrabımdın ben önünde diz çöktüm
Duvardaki resmine saatlerce dil döktüm
Ses vermedin çağrıma garip boynumu büktüm
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Bil ki matem tutuyor bedenimde beş duyum
Nefesim daralıyor çekiliyor can suyum
Bilirim can çıkmadan değişmez benim huyum
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Çekip indireceğim şu güneşe bir ersem
Yeter mi sanki sana ömrümden ömür versem
Yâr ölüme razıyım gelişini bir görsem
Sensiz geçen her güne yüreğimde isyan var
Safiye SAMYELİ
www.kafiye.net
Şiirlerin Suçu Ne
Dize dize şiirler düşmüş ak sayfalara
Her şiir bir hazine değerini veren yok
Ustalar sus pus olmuş iş düşmüş tayfalara
Haykıran imgelerin sırrına bir eren yok
Kimi hasret yüklüdür okudukça can yakar
Kimi sitem yüklüdür sevdiğine yan bakar
Kimi sevgi yüklüdür buram buram gül kokar
Bağban olup gülleri dermek için giren yok
Kimi asar şiiri der ki daha duramam
Sanal âlem burası dostluk neyin kuramam
Gezmem el sayfasında hiç kafamı yoramam
Sürü içinde gezen çakalları gören yok
Kimi der git siteden burası sana fazla
Şiir kural işidir götüremezsin nazla
Yağla tabanlarını bekleme hadi gazla
Kusur bende mi diye kendisine soran yok
Kimi kızar birine dizede kusur arar
Şiir deneme demez hassas radarla tarar
Düşünmez ki kin tutmak dostlukta büyük zarar
Hoşgörü bahçesinden güzelliği deren yok
Kimi yıldız peşinde her gün bir şiir asar
Kimi hassas yürekli ağlar dostlara küser
Kimi içine atar aylarca susar pusar
İyi gün kötü günde arkamızda duran yok
Kimi kitap basınca kendini edip sanır
Zanneder cümle âlem şahsını hemen tanır
Burnu kaf dağındadır kanır ha babam kanır
Gurur denen düşmanı nefsi ile kıran yok.
Finalden al dörtlüğü kopyala ve yapıştır
Aynı tavrı sitede her şaire yakıştır
Yorum yok bir destek yok bu ne biçim akıştır
Şiirlerin altına fikirleri seren yok
Şiirler kan ağlıyor şairler ise zorda
Gerek var mı bunlara düşün hele bir dur da
Hepimiz bir kardeşiz aileyiz biz burda
Bir selam ile dostu sevgi ile saran yok
Usta ışık tutmalı yeni yetme kaleme
Nasıl anlam kazanır yazdığı bir kelime
Kırmadan o çömezi düşürmeden eleme
Ardından gelenleri tatlı dille yeren yok
Edebiyat deyince edep deriz hepimiz
Etten kemiktendir bu bedendeki yapımız
Gönül dergâhımızda açık dosta kapımız
Tek yumruğun üstüne yumruğunu vuran yok
Yetmediyse sözlerim şu resme bir bakıver
Yedisinden birini yüreğine takıver
Dostluk meşalesini hoşgörüyle yakıver
Yıktığın gönülleri yapma için süren yok
Safiye SAMYELİ
www.kafiye.net
Önce dilime dokundu suyun nuru.
Sonra niyetime.
Çeşmeden aktığı gibi suyun;
Nurun aktığı gibi sudan;
Akıttım dünyanın kirini avuçlarımdan.
Bedenimde biriktirdiğim kirden yuğdum kendimi.
Evvela parmaklarımın arasında gezdirdim onu.
Sonra ağzıma,
Burnuma,
Yüzüme dokundu.
Kollarıma değdi sonra suyun nuru.
Hafifçe başımı okşayıp geçti.
Derken…
Enseme ve kulaklarıma değdi.
Kuşanırken hayâmı;
Birden,
Ayaklarımı yerden kesti.
Yüzümden süzülürken sular,
Düşmesin diye tek bir damla,
Biriktirdim onları avuçlarımın ayasında.
Su benim nurumdu,
Arıttı
Bana ait olmayan her huyu.
Hatice Kübra YILDIRIM
www.kafiye.net
Geceyi kalbimin üstüne yaydı yatsı.
Uyandım.
Gözümü açtığım gibi uyandırdım gönlümü.
Suyun nuruyla yıkanıp,
Akıttım dünyanın kirini bedenimden.
Dünya telaşını ardıma ittim ellerimle.
Tekbir getirip, ağladım sanatkârın huzurunda.
Sol elimi şerden çekip,
Sağla birleştirdim hayra doğru.
Hayır kapattı tüm ayıplarımı.
Yokluktan yüz çevirip varlığın kalbine aktım.
Hafifledim.
Sadeleştim.
Arındım.
Akarken varlığın kalbine;
Günahlarımın karını erittim secdenin sıcağında.
Rabbimle selamlaştım.
Hatice Kübra YILDIRIM
www.kafiye.net
BU GECE SOKAKTA
Sonu gelmez öyküler biriktirip cebimde
Ekmek için bu gece sokağı arşınladım
Sordum gelen geçene mutluluk nerde kimde
Haykırışım fırladı gökyüzünde çınladım.
Yıldızın kuyruğuna takılan sevdaları
Kement atıp bir anda yeryüzüne indirdim
Ellerimle yazdığım bozuk istidaları
İhtiyar bir ulağın heybesine bindirdim.
Rüzgârlarla besledim üşüyen gülüşümü
Serseri bakışımı ayın yüzüne taktım
Bir dilenciye verdim bu geceki düşümü
Yerdeki mendiline hasretimi bıraktım.
Okşadım çiçeklerin el değmemiş tenini
Onlar yeşile döndü döküldü gazellerim
Kundakladım hüznümün acıtan bedenini
Tokatladım hepsini acımadı ellerim.
Simanı yakaladım gölgeli pencerede
Bir sokak lambasında gözyaşını aradım
Azade görünsem de yüreğim cenderede
Sonsuza yürüyordum yollarda adım adım.
Hicranın dudağında sarhoş kadeh misali
Meyhane köşesinde türkülerle ıslandım
Yudumlamak bilmeyen anlar mı ayyaş hali
Nara attım haykırdım hasret narıyla yandım.
Afet Kırat (Afet İnce Kırat )
www.kafiye.net
BEN ŞAİR DEĞİLİM Kİ!
Etrafımda dururken çanak çömlek makine
Ayı güneşi alır yıldızları ezerim
Gizlileri ararım bakmam ortadakine
Toprağa dokunmadan gökyüzünde gezerim.
Ben şair değilim ki kusuruma bakmayın
Yazarım abuksubuk kafanıza takmayın.
Ne işim var bilmem ki yakamozla denizle
Balıklar nasıl yüzer hiç düşünmem aldırmam
Bırak Anka kuşunu yerde tavuğu izle
Elime kalem alıp muhataba saldırmam
Ben şair değilim ki halktan haberim olsun
Yazarım abuksubuk defterde yerim olsun.
Elime bulaştırmam yıkılsın Gezi Parkı
Ölüyormuş aldırmam Suriyeli çocuklar
Bazen güfte yazarım olmalı güzel şarkı
Yaş dökmem gözlerimden patlasa tomurcuklar.
Ben şair değilim ki yanan ormanı yazsam
Yazarım abuksubuk çıldırırım yazmazsam.
Rüyalarda dolaşır toplarım tüm renkleri
Millet açmış açıkmış umurumda değildir
Ben ömrümce yapmadım ekmek için cenkleri
Hayat derdi tasası parmağımda siğildir.
Ben şair değilim ki dünya derdiymiş ne gam
Yazarım abuksubuk haram olsun bu makam.
Afet Kırat (Afet İnce Kırat )
www.kafiye.net
DOKTOR BEY
Geldim yine kapına yine sana muhtacım
Düzenli içmesem de ilaçlarım tükendi
Yürümek zulüm oldu azalmaz oldu acım
Ben inat o inattı hastalık beni yendi
Solumda atan saat stres diyor doktor bey
Gülmek bilmeyen surat stres diyor doktor bey.
Çığlıkları içmişim olsa da lime lime
Anonim tebessümler inan üstüme yüktür
Eskiden fark etmezdim acıyorum kendime
Ufaldım önlerinde derdim benden büyüktür
Gıcırdayan dişlerim stres diyor doktor bey
Dağ misali işlerim stres diyor doktor bey.
Gökyüzünü kalbinden vuruyorum her gece
Gözyaşımla beraber yıldızlar dökülüyor
Bilmiyorum dünyada çile miyim sadece
Rüzgâr buse kondursa saçlarım sökülüyor
Başımdaki tellerim stres diyor doktor bey
Duadaki ellerim stres diyor doktor bey.
Ölüm parmaklı gölge dolaşır üzerimde
Her taraf aydınlıkken güneşe muhtaç kaldım
Karıncalar dolaşır otururken derimde
Doymak bilmedi ruhum ziyafette aç kaldım
Takıldığım tüm taşlar stres diyor doktor bey
Önüme geçen başlar stres diyor doktor bey.
Adım kalır mı bilmem bitmeyen cümlelerde
Haykırır mı yarın da imlası bozuk sesim
Parçalanmış hayalim görünür mü her yerde
Bunlar da hep aklımda duyulur mu nefesim?
Okşadığım çiçekler stres diyor doktor bey
Beynimdeki gerçekler stres diyor doktor bey.
Biliyorum acımak yakışmıyor halime
Bazen düşünüyorum kaçılır mı hiç yoktan
Her şey üstüme gelir bakmadan mecalime
Artık gücüm kalmadı pes etmişim ben çoktan
Cebimdeki cüzdanım stres diyor doktor bey
Sağım solum her yanım stres diyor doktor bey.
Yetişemem hayata boyumun üzerinde
Dünya mı bana gıcık ben mi biraz deliyim
Pansuman fayda etmez yaralarım derinde
Kader kılıcı vurdu oldukça zedeliyim
Uyku bilmeyen gözüm stres diyor doktor bey
Dize dize her sözüm stres diyor doktor bey.
Afet Kırat (Afet İnce Kırat )
www.kafiye.net
SEN VE KAVUŞMALAR
Sen benden bihaber yaşarsın hasretlik illerde,
Ben senden çaresizim garibim deli gönüllerde.
Sen uyu ki; geceleri hiç görmesin tek yüreğin
Ben beklerim karanlıkları gözlerinin akabinde.
Senin dudağındaki her zifir, şavk-ı mahtır bana,
Sözlerindeki kâbus düşümün hülyasıdır sayfama.
Gel demesen de ricat ettirmez ümidim kavuşmayı,
Ömür dediğin ömür ne kadar sürebilir ki dünyada?
Şubat 2008
Elvin ELVİNCE (E. U.)
www.kafiye.net
YANACAKSIN
O kaldırım taşlarında yürürken bensiz,
Yoksulluk eli çalınca kapını habersiz,
Boğulurken fırtınalarda sessiz sessiz
Yanacaksın pişmanlığın elindeki ateşte.
Günahların sevap olmadığını anladığında,
Vakit şimdiden geriye adım atmadığında,
Gelen fırsatlar seni tekrar yoklamadığında,
Yanacaksın pişmanlığın elindeki ateşte.
Kaybettiğin sevginin gölgesini ararken,
Uykusuz gecelerde sağa sola dönerken,
Gözlerin aşkımızın özlemiyle ağlarken,
Yanacaksın pişmanlığın elindeki ateşte.
“Eyvah!” sesleri inletecek daha gökleri,
“Gel!” diyeceksin dönmeyeceğim geri,
Ölümü tadacaksın diri iken benim gibi,
Yanacaksın pişmanlığın elindeki ateşte.
Sönüp sönüp yanacaksın daha her gece.
Şubat 2008
Elvin ELVİNCE (E. U.)
www.kafiye.net
BÜLBÜLÜM
Hele bir gelsin şu ilkbahar,
O zaman göreceğim ben seni.
Nasıl da arayacaksın bir gülizar,
Şakımak için aşkla deli deli.
İşte o vakit geldiğinde ey bülbülüm;
Adam gibi sabırla sevdayla bekleyen,
Tek beni göreceksin yepyeni,
Hala eskisi gibi aşkla seven.
Bulamayacaksın benden gayri.
Elvin ELVİNCE (E. U.)
www.kafiye.net
