Kategoriler

Arşivler


Tarih 3 Tem 2014 Kategori: Ömer Sabri KURŞUN

Gönül Yarası


Gönül Yarası

Gönül yarası kapanmaz, hele bir de “O” iliklerine işlemişse… sağ da “O”, solda “O”… gözlerinin buğulanması için illa bir neden gerekmez… çünkü neden “O”…

Saat gecenin bilmem kaçı yine sensizlik nöbetçi başımda. Düştün yine en sızısından aklıma.

Bu gece epey uzun olacak anlaşıldı…

Hafiften burnum sızlamaya başlıyor gerisinin gelmesi yakın.. Ellerim yumruk halini alıyor istemeden gözlerimden usul usul akan yaşlar, gittikçe hoyratlaşıyor mu ne?

Hıçkırıklar yankılanmaya başladı bile… Gözlerim kan çanağı olmuş kirpiklerim ne kadar da ıslak. Dilimde ise sürekli bir şeylere isyan eden kelimeler.. Dualarım seni aklımdan çıkarmaya yönelik

hep hayallerim bulanık seçemiyorum..

Sen yığıntısının altında kalmış tozlu bir can’ım artık… Hıçkırıkların kucakladığı karanlık ve uykusuz gecelerdeyim… Bitimsiz zamanların kucağında sensizlik çöktü üstüme yine ve yine…

Tüm gücümle göğüslemeye çalışıyorum seni ve senden arta kalanları…

Sen yoksan sensizlik sarar beni üzülme…

Aşkın “ben” hali ağzına kadar dolu iken, aşkın “sen” hali yok gibiydi hep…

Burası sensizlik kokuyor.

“Mutluluk” yanımda küflenmiş sanki bana bakıp gülüyor… Veda acısının sıcaklığı geçmedi üstümden…

Yalnızlığımın sesini dinliyorum gözyaşlarım eşlik ediyor bu gece yine?

Yanımda kırık dökük hayaller birazda sitem var işte…

Birazda özlem belki de…

Söylesene; her gün biraz daha mı unutuyorsun beni. Alışıyor musun bensizliğe?

Gözyaşların bir iki damla mı akıyor, yoksa öylesine mi?

Hangi gönüllerde meze oluyorsun?

Kimler çeliyor aklını?

Söylesene; Gitmek için mi gelmiştin?

Ya ben; unutmak için mi sevmiştim seni?

Cevapsız sorulardı bilirdim…

Gittiğin gündü… Damarlarımdan çekildi sanki yaşama gücüm. Sensizliğin kabuk bağlayacağını iliklerime kadar hissettiğim zamandı..

Hiç unutmam; beni dağıttığın gündü o gün…

Bitirdiğin gündü; ardından bir boşluk oluştu içine çekiyordu beni. Senin içinde boğuluyordum adeta… Çırpınmanın faydasız olduğu elimi uzatmanın çok geç olduğu bir zamandı…

Ve kurtulamadım…

Hiç unutmam; beni yok ettiğin gündü o gün…

Üzerimden umutlar akıyor, döneceksin diye düşlerimin adresi belli…

Birbirimize doyamazken iki yabancı mı olduk şimdi?

Ben şimdi senin yalnızlığında kaldım, hadi sar beni diyor iç sesim hadi sar… Gözünden akan tuzlu gözyaşının sıcaklığı geçmeden gel…

Gel ki? Ya da!! neyse boşver… ben alışmışken gecelerimin yalnızlığına, sen gittiğin yerde gözyaşlarınla kalıver…
01.07.2014-01:55
Çınar
Ömer Sabri Kurşun
www.kafiye.net


Tarih 3 Tem 2014 Kategori: Ömer Sabri KURŞUN

Dostlara gün/ aydın olsun


Dostlara gün/ aydın olsun

Bir güzel söz der ki; “Yürürken ağaçlarla konuşmuyorsanız, çiçeğin, böceğin farkında değilseniz yaşamıyorsunuz demektir!” Ne kaybederiz onlarla iletişime girsek ve ne kaybederiz onlardan öğrensek sanat ve sanatçı doğallığını…

Uzun bir gece bitti ve pencereyi sonuna kadar açtım. Gecenin ardından gelen aydınlığa ne kadar çok ihtiyacımız varmış. Zorlu bir yol bu hayat ama dostlar bu yolda birbirinin den güç alarak ilerlemeli ve “GÜNAYDIN ”la başlamalı bu zorlu hayat yoluna.

İşte ben de sizinle başlayan bu güzel güne, gözümün hayran baktığı hayata günaydın, ellerinizin sıcaklığına, yüreğinize, o saf masumiyetinize günaydın diyorum…

Günaydın şu an sizden uzak olsam da yüreğimde olduğunuz için mutluyum sevseniz de sevmeseniz de ben insanları seviyorum ya ben kalbimin sesini dinler, ona bakar ve kocaman bir günaydın derim… GÜNAYDINNNN…

Size evet size günaydın dostlar… Yürekçe günaydın… Işıl ışıl bakışan gözlere, cıvıl cıvıl uçuşan sözlere, sıra sıra uyanan kalplere, güzel olan herşeye, herkese Günaydın.. Türkiye’me günaydın, Dünyaya günaydın… İnsanlara günaydın…

Devrik cümlelerin, yitik kelimelerine dönen, günlerimize ortak olacak, tüm noktalama işaretlerini alarak günü ve yaşamı anlamlı bir cümleye çevirmek, güne şiir tadı vermek ve uzunca bir romanın iyi kahramanı olmak, her kara gecenin sonunda başlayan güne, güneş ışığı gibi dost gülüşleri katmanız dileğiyle… Gününüz aydın, yüreğiniz çağlayan olsun dostlarım..

Şunu unutmayalım ki her zaman aile saadeti, mutluluğu, tebessümü sinmemiştir günün ilk saatlerine. Başka coğrafyalarda birileri patlama sesiyle, top oynadığı, ip atladığı, dostunu, komşusunu kaybettiğini hissederek uyanıyor. Sabah onlar için ne anne baba şefkati, ne tatlı bir telaş, ne güzel bir kahvaltı ne bal kaymaktır. Sabahlarımızın kıymetini bilelim istedim biraz da olsun diye, böyle girdim güne başlayan hayatın içine.. Bilmem sizler hayatın neresindesiniz.. Neyse ben dedim okuyan okudu..

İstanbul, Ankara, İzmir, Isparta, Edirne, Mersin, Adana, Konya, Bursa, Kars, Erzurum, Trabzon, Samsun, Diyarbakır, Malatya, Adıyaman, Antalya, Hakkâri, Muş, Artvin, Manisa, Kayseri, Kütahya, Yozgat, Kahraman Maraş ve vatanımın seksenbir ili, herhangi güzel şehri, köyü, kasabası, dağları, ovaları, bozkırları, yaylakları oralarda her kimseniz, ne iş yapıyorsanız, dünyanın neresindeyseniz yurdumun güzel, sıcak insanları…

Gününüz aydın olsun, mutlu, sağlıklı, sevgi dolu olsun…

Sevgim hep yanınızda alın hakkınıza düşeni… Kolay gelsin, iyi çalışmalar, gün içinde nasıl sürmesine bir bakıma sizin karar vereceğiniz, yanlışıyla, doğrusuyla geçecek hayatınıza.

Kalbinizde hoşgörü, bedeninizde sağlık, yüzünüzde tebessüm, yüreciğiniz de aşk ve sevgi hep olsun..

Allah’ım bütün işlerinizde kolaylık versin hepinize.

Neyse işte benden bu kadar bu sabah, şimdi yolum var gitmeliyim yavaş yavaş, size rahmetli Can babanın hayatın gerçeklerini yansıtan “ Dost Bildiklerim” şiirini, rahmetli Zeki Müren’in sesinden dinlemenizi tavsiye ederim ve siz dinlerken ben yolda olacağım dost heybem sırtımda…

Akşama ya çıkarız çıkmayız sevinçle bizden aldıklarını heybesine doldurmuş giden günün güneşini, ya da yarın sancıyla doğacak güneşin sabahına ya çıkarız ya çıkmayız, yolumuz varsa bitmediyse daha bu hayat çizgisinde…

Geceniz den sabahınıza da; Simurg’u arayan kuşları Kaf Dağının ardına götüren bir Hüthüt gibi olunuz; bir şehzadenin başına konmuş güzeller güzeli bir Hümâ; yedi vadili ahir zamanda, kalbur samanda keyif çatınız ki sizi masallardaki tembel ağustos böcekleri bile kıskansın..

Yaşamın kaynağı sevgi ise, sevgi bir tutku, tutku bir amaç, amaç bir şeyleri birileriyle paylaşmaksa, paylaşalım sevgimizi bir lokma ekmek gibi.. Haydi, bir kere daha; ‘Günaydın’ güzel insanlar, günaydın canım dostlarım hepinize hayırlı haftalar…

Sevgilerin en güzeli sizinle olsun, ailenizle, sevdiklerinizle birlikte, bereketli, neşeli, sağlıklı, sevgi dolu ve de mutluluk içinde, gönlünüzce geçireceğiniz güzel bir hafta diliyorum sizlere dostlarım…

Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun, gecenizden doğan sabahınıza selam olsun

Sevgi ve muhabbetimle… her yerde her demde… saygım hep önde… sevgimle her demde…


çınar/Ömer Sabri Kurşun
www.kafiye.net


Tarih 3 Tem 2014 Kategori: Zeynep ÖZÜGENÇ

SEVDAM VAR SİZE


SEVDAM VAR SİZE

Aşk var, bahçem de
Sevgi var,lehçe’m de
umut var,bohçam da
Sarmaya geldim….

Hadi gelin,durmayın !
Halim,nedir sormayın!
Beni,hakir görmeyin !
Yanmaya.geldim.

Dünyanın,en tatlısı dil
Sen,sen bunu böyle bil
Gözyaşı nı , akıtma sil
Çiçeklerin,şahı gül
Sermeye geldim
 Zeynep Özügenç
(Bir Garip Zeynep) 
29.04.2014
www.kafiye.net


Tarih 3 Tem 2014 Kategori: Yegane Sercuvarlı

BENİMDİ


BENİMDİ

GÜNEŞİN ÇIXDIĞI YER,
BATDIĞI YER BENİMDİ.
EGER YALAN SÖYLERSEM,
DÜNYA BANA QENİMDİ.

HEY ÇATILIB QAŞLARIN,
NERDEDİ KARDEŞLERİN ?
BU DAĞLARIN ,TAŞLARIN,
ÇENİ BENİM ÇENİMDİ.

DİLİN SÜMÜYÜ YOKDU
DOĞRU SÖZ DİKEN,OKDU.
GÖZÜMÜN SUYU AKDI, 
DENİZ, DERYA BENİMDİ.

AZ KONUŞUB ,AZ YAZAN,
OLMADIM QAZAN,POZAN.
OZAN OLMUSAN OZAN,
SAZ DA ,SİM DE BENİMDİ.

HELE YEGANE VARSA,
DÜNYASI ONA DARSA.
NERDE SÖZ DAĞI YARSA,
BİLİN O SÖZ BENİMDİ.

M Yegane  SERCUVARLI…
19-11-2010.
www.kafiye.net


Tarih 3 Tem 2014 Kategori: Yegane Sercuvarlı

GÜZEL YAZ


GÜZEL YAZ

YENE GELDİ GÜZEL YAZ,
GEL EYLEME BANA NAZ !
ÖLENLE ÖLMEK OLMAZ
ELE SEVDA DUASI,
GEL SAXLAMA BU YASI !

ÖMÜR GÖDEK, YOLUM AZ
ŞEYTAN DEYİR YOLU AZ !
İSTER BANA QEBİR QAZ,
ÇOKDU GÖNÜL QEZASI,
GEL SAXLAMA BU YASI !

DUYĞUM,HİSSİM GÖRÜNMEZ,
KÖLGE GİBİ SÜRÜNMEZ,
İSTER BENİ TAPTA, EZ,
KALBİN ŞEYTAN YUVASI,
GEL SAXLAMA BU YASI !

YOLLAR VAR YÜREGİMDE
GÜLÜMDE, ÇİÇEYİMDE,
BAŞIMDA, LEÇEYİMDE,
QALDI BAHAR HAVASI,
GEL SAXLAMA BU YASI.!

 Yegane  SERCUVARLI
www.kafiye.net


Tarih 3 Tem 2014 Kategori: Sevim Çiçek KARADENİZ

TUZAKLARDAKİ DİLAN


TUZAKLARDAKİ DİLAN

Ah yollar ötesi Dilan,
Biz aynı baharların yağmurlarıyken,
Ateşten damlalarla sevda sevda yağar,
Özlem yüklü polenler gibi çiçek çiçek tozardık .
Kavuşmaya an kala,
Şimdilerde hırçın lodosun kanatlarında,
Kırgınca düşer olduk toprağa kan renginde .
Biz başka hazanın yaprak dökümleri gibi ,
Ayrı ayrı diyarlara savrulduk .
Sen başka yâre ben başka ağyâre.
Sen tuzak çöllerde ben uzak çöllerde susamışken ,
Aşkla dellenmiş lodoslar gibi esrik,
Suya hasret başaklar gibi kavruk,
Fenâfissen dergahında sana her dem savrukken,
Ateşten kuşandığım sensizlik gömleğinin yangısına
Nasıl dayanırım söyle .
Ahh yıllar ötesi Dilan,
Dilimin sükutuna öğretemedi bir türlü aşk kuş dilini.
Oysa aşka vefalı o kuşların
Bir kırıcık ekmekti kursaklarına düşen yiyecekleri.
Buna rağmen,
Kış günü tir tir titrerlerken,
Umutla yaptıkları çerden çöpten âşiyanlarında
Ailecek seherlerde ne de mutlu şakırlardı.
Ahh tuzaklardaki Dilan ,
Kuşlar kadar olamayışımıza mı yansam,
Özleminin tutuşturduğu nâr-ı firkatine mi dayansam,
Bilmem ki nasıl uyansam sensiz hoyrat sabahlara.
Beş harfi iki hece adın öylece mühürlüyken dudağımda ,
Üç efsunlu harf dimağımda kazılıyken,
İçimde kimselere diyemediğim gizin ,
Ellerimde sana dair sıcacık izin,
Kadîm yeminimiz aşkımıza şahitken,
Nasıl bozarız ahdimizi.
Oyy yollarına revân olduğum,
Bir de çifte kavruk yılmaz umutlarıma ,
Al kınalı kurbanlar adadığım Dilan…
Kanadı kırık bir kuş gibi çırpına çırpına.
Bir türlü sana uçamayan ben,
Demir kafesi kilitli bir minik serçe ,
Müebbete mahkum bir suçlu gibi,
Sensiz mi öleceğim söyle.
Üzerine zerre tozlar konduramazken,
Lâ tahzen bûseli tesellîn,
Buzul devrimi asr-ı saadete çevirmişken,
“Unut beni” diyen kırgın ala gözlerine bedel,
Nasıl unuturum söyle bendeki seni?
Bir iklim-i nevbahar güneşin okşamışken bedenimi,
Söyle nasıl ısınırım sensiz?
Nasıl uyanırım başka baharların yeşiline gözlerin siz?
Ölmüş bil beni Dilan!
Firkat mührünü böyle ketûm vurdun ya ayrılık fermânına ,
Yolların gibi uzun saçlarımdan biç kefenimi.
Tez götür lâhitime günah sınırlarını aşmış ellerinle.
Sensiz ümiğinden bir yudum aşk geçmeyen mısralarımla,
Perdeleri visale kapalı toprağın, ana rahmine göm beni.

Sevim Çiçek Karadeniz  Sevo Can Çiçek  /7.5.2014 /16:37
www.kafiye.net


Tarih 3 Tem 2014 Kategori: Nazlı Saraç ORAK

KIRMIZIYDI KADININ RENGİ


KIRMIZIYDI KADININ RENGİ

Ve Tanrı kadını yarattı,
Kırmızıydı rengi..
Tutsaklığa eşlik ettiği ruhu
Sereserpe, açık ve seçikti..
Gizemli dünyası,
Gözü görene resim
Görmeyene yoktu
Gerçekliği..
Ve adam görmedi kadının rengini..
Enkaza gömülü ruhu,
Kapalı ve karanlıktı..
Kendini esir ettiği dünyası
Mabediydi…
Kimseyi içine alamayacak kadar ketum
Hareket edemeyecek kadar
Ağırdı bedeni..
Ve….kırmızıydı kadının rengi…

Nazlı Saraç Orak (Naz’ca)
www.kafiye.net


Tarih 3 Tem 2014 Kategori: Nazlı Saraç ORAK

Bağrımda Açan


Bağrımda Açan

Bir yanmadaki yüreğim
Her Temmuzun ikinci günü
Sormayın sormayın gitsin..

 

Gül gibi gencecik ozanımın
Elinin değdiği sazının kokusuna
Karışan sanatçılarımın
Bedenlerinin yanık kokuları
Gelir burnuma buram buram..

 

Hasret alevlenir içerimde
Bağrımda açan sadece
Yanan dillerden dökülen
Akarsu misali türküler
Yüreğime batar o günden beri..

 

Nazlı Saraç Orak (Naz’ca)
www.kafiye.net


Tarih 3 Tem 2014 Kategori: Zülfiye DÖNMEZ

BİR TEK DİLEĞİM VAR


BİR TEK DİLEĞİM VAR
Şu dünyadan göçüp gitmeden,
Ülkeler arası sınırlar kalksa,
İnsanlar rahat ve serbest dolaşsa,
Allah’ın yaratığı gibi sınırsız olsa dünya.

Düşünceler, inançlar, diller serbest olsa!
Kimse kimseyi kendi gibi olmaya zorlamasa!
İnsanlar istediği gibi yaşasa,
İnsanoğlu sadece savaşsız bir dünya için
Mücadele edip uğraş verse,
Olumsuzluklara çare arasa.

Uçsuz bucaksız koca dünya;
Yeşile bürünse dostluklar su gibi 
Temiz ve berrak olsa olmaz mı? 
İnsanlar bir birini beklentisiz sevse!
İnsanlar açlık çekip mutsuz olmasa.

Tüm insanlık eşit hakka sahip olsa;
Koca dünya hepimize yetse,
İnsanlar bir hiç uğruna birbirlerini;
Kendisini ötekinden üstün görmese,
Herkes el ele tutunup dünya hepimizin dese
Çok mu zor bu koca dünyada akıllıca yaşamak?
Zülfiye Dönmez
www.kafiye.net


Tarih 2 Tem 2014 Kategori: Nigar AGIR

CANIM ÖĞRETMENİM


CANIM ÖĞRETMENİM

Ne çok isterdim sana benzemeyi,
Ne güzeldi tutuşun kitapları bize okurken,
Gözlerin ışık saçardı sanki,
Ben senin en iyi öğrencindim kuyruk gibi peşinde gezen

Sana imrenir seni örnek alırdım hep,
Kitap dost uydun bazen bize okutturdun boş derslerimizde,
Bazen de sen okurdun o güzel sesinle,
El almıştım sanki senden,kitaplardı en büyük dostum.

Kıskanırdı eşim dostum ben kitap okurken,
Başını kaldır kitaplardan etrafına bak,
Ne bu sevgi ne bu aşk kaldır başını deyince, kıskanmayın diyorum
Ne oluyor size, arkadaşlarım ne oluyor size.

Benim sevdamdır okumak yazmak,
uymayın nefsinize, karışmayın benim işime,
Gölge etmeyin benim yazmam gerek,
Ben hocamdan almışım feyzi,benim işim hem okumak hem yazmak

Belki görüşemiyoruz ama öğretmenim,
Kalbim her zaman seninle,
En büyük arzum sa, saygım dan dolayı yapamadım çekindim,
Ayten hocam size doya doya sarılmak
NİGAR AĞIR
www.kafiye.net