şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
ÖVÜNSÜN
Akşamdan sıyrılıp geceye yağan,
Ay’da soluklanan yarlar övünsün.
Pürmelal hislerle kana boyanan,
Bülbüle gül sunan dallar övünsün.
Gözlerinde yasak bakışlar saklı.
Yürek perdesinde nakışlar saklı.
Irmaklar içinde akışlar saklı.
Yolundan sapmayan sallar övünsün.
Kafes altın olsa değersiz puldur.
Kafese konulmak insana züldür.
Gücün yetiyorsa zamanı durdur.
Yarına çıkacak canlar övünsün.
Ülkü Duysak
www.kafiye.net
Çocuklar (ınız) İçin…
BEZ BEBEK
Kardeşimin doğum gününde, ona bir oyuncak bebek almak istedik. Annemle bir oyuncakçı dükkanına girdik. Çeşit çeşit oyuncak bebeklerin arasından bir tanesini seçmek çok da kolay değildi. Hangisini elimize alsak:
—Bu da güzel, diyorduk.
—Yok, kızım, bu böyle olmayacak. Koca dükkanının içinde bir bebek beğenemedik, dedi annem.
—Elbette beğenemeyiz. Çünkü çok fazla oyuncak bebek var burada, dedim.
“Bu mu? Şu mu?” derken karasız kaldık. En sonunda, oyuncak bir bebek alamadan dükkandan çıktık. Dükkandan çıkarken annem:
—İster misin kardeşine hediye edeceğimiz bebeği biz yapalım? dedi. Ben önce biraz şaşırdım. Çünkü evde oyuncak yapma fikri bana çok ilginç gelmişti:
—Yapabilir miyiz? diye sordum.
—Tabii yapabiliriz. Biz küçükken bu kadar oyuncak çeşidi yoktu. Hem almak için fazla paramız da yoktu. Anneannen bize bez bebekler yapardı. Kardeşin için de birlikte bezden bir bebek yapabiliriz, dedi annem.
—O zaman bez bebek için malzemeler almalıyız, dedim.
Annem yanağımı okşadı:
—Ne gereği var kızım? Evimizdeki malzemelerden yararlanacağız, dedi
Ben iyice şaşırmıştım. Çünkü bizim evde oyuncak malzemeleri olduğunu bilmiyordum.
—Ama bizim evde bez bebek yapabileceğimiz malzemeler yok ki? dedim
—Her evde mutlaka bez bebek yapılabilecek malzemeler vardır, dedi annem.
Bir an önce bez bebek yapmak istiyordum. Annemden, daha hızlı yürümesini rica ettim. İkimiz de adımlarımızı hızlandırdık. Annemle, bez bebeğin nasıl yapıldığını konuşa konuşa evimize geldik.
Evimize geldiğimizde anneannem divanın üzerine uzanmış dinleniyordu. Kardeşim henüz okuldan gelmemişti.
—Anneanne, ne yatıp duruyorsun? diye heyecanla bağırdım.
Anneannem, birden irkildi ve yattığı divandan doğruldu.
—Allah iyiliğini versin! Ödümü kopardın, dedi.
Anneannemi korkuttuğum için ondan özür diledim. Sonra, neden bu kadar heyecanlı olduğumu anlattım. Anneannem;
—Sen hiç merak etme! Dükkanlarda satılanlardan daha değerli ve daha güzel olacak bizim yapacağımız bebek, dedi.
Biraz dinlendikten sonra, annem elinde bir poşetle yanımıza geldi. Poşetin içinden neler çıktı dersiniz? Küçük boyda iki tane çıta… Renkli dikiş iplikleri, örgü yünleri, bir de bez parçaları… Malzemeleri görünce merakım iyice arttı. Bütün bunlar nasıl bir araya gelip oyuncak bebek olacaktı ki?
Anneannem iki çıtayı eline aldı ve tam ortalamadan üst üste koydu, çıtaları artı şekline getirdi. Biraz kalın bir iple çıtaları birbirine bağladı.
—İşte bebeğimizin iskeleti bu, dedi.
—Eveeeet! Bizim iskeletimizde var; ama kemikten, dedim. Anneannem gülmeye başladı:
—Sen çok akıllı bir kızsın, dedi. Daha sonra annem, beyaz bez parçalarını bebeğin iskeletinin üzerine bandaj yapar gibi bir güzel sardı:
—Bu bez parçaları da bebeğin kasları, dedi.
Bu defa da ben gülmeye başladım:
—En iyisi bir bez bebek dükkanı açalım. Yapar yapar satarız, dedim.
Anneannem:
—Bu kız gerçekten çok akıllı, dedi.
—Kaslarını da yaptık, ya şimdi ne yapacağız? diye sordum.
Annem, ne yapacağımızı benim tahmin etmemi istedi. Ama ben, bez bebek için bir şeyler yapmak istiyordum:
—Ne yapılacaksa onu da ben yapayım lütfen, dedim. Annem bebeğin giysilerini kendisinin dikeceğini, bebeğin saçlarını da örgü ipleriyle benim yapabileceğimi söyledi. Biraz uğraştan sonra bebeğimizin giysisi de hazır oldu. Ben de örgü yünleriyle uzun saçlar hazırladım.
Anneannem bebeğin elbisesini giydirdi, saçlarını başına yapıştırdı. Fakat hiçbirimizin aklına; bebeğin kaşını, gözünü, dudaklarını çizmek gelmemişti. Bunu ilk önce ben fark ettim.
—Anneciğim, bu bebek nasıl görecek, nasıl yemek yiyecek? Baksana ne kaşı var ne gözü. Burnu da yok, dudakları da, dedim.
Hep birlikte kahkahalarla güldük. Annem, bez bebeğimize daha sonra yay gibi bir kaş, badem gibi bir göz, fındık gibi bir burun ve kiraz gibi dudaklar çizdi. Bebeğimiz çok güzel görünüyordu. Bir süre hep birlikte bez bebeğimizi seyrettik.
Artık kardeşimin doğum günü hediyesi hazırdı. Kardeşimin de bu bebeği çok beğeneceğinden emindim. Çünkü oyuncak dükkanındaki bebeklerden herkeste vardı; ama bizim bez bebeğimiz yalnız bize özeldi. O gün, evimizdeki malzemelerle de oyuncaklar yapabileceğimizi anladım. Çok paralar vererek oyuncak almak şart değildi.
Ülkü Duysak
VEFASI EKSİK YÂRİM
Seni senden çok sevdi belki haddini aştı
Aşka aşık gönlümü kırmaya mecbur muydun?
Say ki azgın Fırat’tı kükredi bentten taştı
Gerilip de önünde durmaya mecbur muydun?
Fırsat verseydin eğer koşar sana gelirdi
Yürekle secde eder seni kıble bilirdi
Ver deseydin canımı senin için ölürdü
Anlamsız soruları sormaya mecbur muydun?
Karardı bak sayende gönlüme inen perde
Akıl firari atık dolaşmıyor ki serde
Saray olsa durulmaz istenmediğin yerde
Gönül otaklarından sürmeye mecbur muydun?
Bir yudum sevgi için diler iken amanı
Ayları geçirdik de tamda vuslat zamanı
Çıkarıp da kınından o ihanet kamanı
Kor yangını sineme vurmaya mecbur muydun?
Yüreği sağır yârim bu acı nasıl diner
Yaktın ya yüreğimi sanma ki közüm söner
Etme bulma dünyası gün olur devran döner
Gönlüne darağacı kurmaya mecbur muydun?,
Safiye SAMYELİ
www.kafiye.net
SENDE ANLARSIN
Düşünme sen ayrılık nasıl döker kanını
Yüreğin bu acıyı tattığında anlarsın
Severken ayrılıklar nasıl yakar canını
Kapıdan ilk adımı attığında anlarsın
Gülüşünün bir anda sararıp solduğunu
Gözlerinde ki yaşın pınara dolduğunu
Yaşamanın sevgiden ibaret olduğunu
Seni sensiz bırakıp gittiğinde anlarsın
İnsanoğlunun neden canından geçtiğini
Her gece meyhanede sebepsiz içtiğini
Eliyle kendine ak kefen biçtiğini
Aşkını beş paraya sattığında anlarsın
Boşa geçen ömrünü seyredince yüceden
Dev gibi hayallerin farkı kalmaz cüceden
İnsanlar neden nefret ediyormuş geceden
Yalnızlığının koynunda yattığında anlarsın
Bir avuç yüreklerde dertler neden katarmış
İblis uykularına niye kabus katarmış
Yorgan yastık bedene nasıl dayak atarmış
Yatakların dikeni battığında anlarsın
Kuş tüyü yataklardan nasıl çıkılıyormuş
Gökte ki dolunaya neden bakılıyormuş
Üst üste acı tütün nasıl yakılıyormuş
Hasretin can evinde tüttüğünde anlarsın
Duygular şaha kalkıp hasret tavan yapınca
Akıl firari olup rotasından sapınca
Gönül deryalarında fırtınalar kopunca
Yeşeren umutların bittiğinde anlarsın
Safiye SAMYELİ
www.kafiye.net
BEKLERİM
Dağ taş oldu hasretin bitmiyor
Günler yıla döndü sensiz geçmiyor
Felek ince eğirip sık dokuyor
Gelmezmisin yar gözlerim bekler yolda
Gelmezmisin yar ömrüm gecdi yasda
Göğümün mavisi karardı
aşk akla sığmayan zarardı
Girsek sevda bahçesi yanardı
Gelmezmisin yar gözlerim bekler yolda
Gelmezmisin yar ömrüm gecdi yasda
SEMA SEZER
www.kafiye.net
CEHALET AKILLARI
Yanlışlar doğruyu götürmüşdü
Cehalet akılları süpürmüşdü
Gözleri kanlı kin bürümüşdü
Bir nur doğdu yeryüzü gül kokdu
Senin nurundu gülü gölgeleyen Yaresulallah
Putlar dökülüverdi birer birer o gece
Gönüllerde bir felahla nurlu hece
Bütün dillerde Lailaheillallah sadece
Gözden sevinç yağmuruydu gizlice
Bir nur doğdu yeryüzü gül kokdu
Senin nurundu gülü gölgeleyen Yaresulallah
Ayla güneş yarışa durdu karşılamakda
Bulutlar gölge oldu güneşden
korumakda
Melekler saf tuttu seni nurunu koklamakda
Beyaz güvercinler zikirle kanat açmakda
Bir nur doğdu yeryüzü gül kokdu
Senin nurundu gülü gölgeleyen Yaresulullah
Doğuşundu nura boğan
Doğuşundu kalplere iman
Doguşundu gözlere nur olan
Doğuşundu dünyayı ayakda tutan
Ey güllerin efendisi son peygamber
Başımızın tacı gönlümüzün ilacı
Nurun yerleri gökleri sardı
O gece ne büyük bir nidayıdı
Bir nur doğdu yeryüzü gul kokdu
Senin nurundu gülü gölgeleyen Yaresulullah
Sema Sezer
www.kafiye.net
ŞEFKATİ_AŞK
Tebessüm kaplıyor gün doğumunda
Merhaba der gibi bakar gözlerin
Koşar mı yüreğim masumca aşka
Şefkatli yüreğin örtsün üstümü
Bir bahar mı gelen yoksa rüyamı
Bir sevda masalı çalar kapımı
Alınca içeri hayat sunanı
Şefkatli yüreğim alsın tadını
Islanır gözlerim tutulan dile
Nefesim kesilir her cümlesine
Muhtacım sevgiye candan sevene
Şefkati_aşk ile ansın adımı
Hanife Küçük ( hicaz şarkılar )
www.kafiye.net
Mən Subay
Ayrılıq məni yaman sarsıldıb,
O, sənli günlərim arxada qalıb.
Sensizlik məni derf-qeme salıb,
Allah eşk ağlımı başımdan alıb.
Söyle heç bunları düşünürsənmi?
Mən subay biriyəm,sən isə evli.
Eh üzdü meni bu eşkin hesreti,
Beləcə bitdi bizim vüsallı sevgi.
İndi üzür meni vallah ayriliq derdi,
Gel düşün sen de bir defe ebedi.
Söyle heç bunlari düşünürsen mi?
Mən subay biriyəm,sən isə evli.
Ürəyim deyərdin mənə hər zaman,
İndi o sözler üçün çox darixmişam.
Mən ki bir ürəkidim,səninçün vuran,
Sənsiz vuranmıram dayanmışam,
Söyle heç bunlari düşünürsen mi?
Mən subay biriyəm,sən isə evli.
Zeng edib bir dəfə sevirəm desən,
Sehrada susuz bil deniz verərsən.
Çünki,sən yenə də,mənə ezizsən,
Hər şeyə ramən qəlb evimdəsən
Söyle heç bunlari düşünürsen mi?
Mən subay biriyəm,sən isə evli.
Sanki, allah,allah real deyil,yuxulardayam,
Sən məndən,mən səndən çox uzaqdayam.
Bir görsən mən sənsiz ne,nə hallardayam,
Ruhum paran-parca,özüm nalə-ahdayam
Söyle heç bunlari düşünürsen mi?
Mən subay biriyəm,sən isə evli.
Ox vurdun qəlbimə,məndən gedərək,
Pünhanə dözsün dərdə, bu yaralı ürəy?
Bu xəsdə könülə vallah melhem gerek,
Oda tek sensen,sən,sənki bunu bilirsen?
Söyle heç bunlari düşünürsen mi?
Mən subay biriyəm,sən isə evli.
Punhane Eliyeva
www.kafiye.net
HAYATIN EĞLENCESİNİ ÇIKAR
Hayat bazen sıkcı, bazen eğlenceli.
Aç gözlerini hayat bekler seni!
Açtın mı gözlerini, başla eğlenceye!
Hayatın eğlencesini çıkar.
İki beş dost geldi kapına,
Durma, eğlenmeye başla!
Sanki zaman durdu geçmiyor,
Hayat em güzel şeydir, unutma!
Eğlence ellerinin altında,
Aman sakın kaçırma!
Bir saniye de olsa, aman kaçırma!
Hayatın güzelliğini çıkar!
Gece mi oldu, uyku mu geldi?
Biraz istersen eğlen!
Ya da uyu, senin fikrin senin kararın
Hayatın yarısı uykuyla geçer!
Eğelncen mi bitti, üzülme!
Yarın da var, dost gelecek,
Geceye kadar durmadan oyna,
Yıldızlarını izle hayatın içinden!
İzmir/14.04.2015
Fatma AKYOL
5A Sınıfı 358
Uluğ Bey Ortaokulu Karabağlar / İZMİR
www.kafiye.net
CANIM ÖĞRETMENİM
Sen bizim ışığımızsın,
Senin yüzüne bakınca sevgi görüyorum,
Bize şefkatle bakışını görüyorum
Sensiz bir hayat düşünemiyorum,
Canım öğretmenim.
Seninle günler daha güzel geçiyor,
Bize sevgiyle, şefkatle ders anlatıyorsun!
Bazen seni kızdırıyoruz
Ama sen bize el kaldırmıyorsun,
Canım öğretmenim.
Bize bir şey olsa hemen koşarsın!
Bizlere ana baba oluyorsun!
Senden ayrılmak o kadar zordur ki,
Hâla seni unutmadım,
Canım öğretmenim.
Seni çok özledim öğretmenim!
Seni görüp sana sarılmak istiyorum.
Senin bana bakışını özledim,
Bana sarılışını özledim!
Canım öğretmenim.
İzmir/ 20.04.2015
5/A Sınıfı
Uluğbey Ortaokulu Karabağlar/İzmir
Aleyna Nur KÖZNEL
www.kafiye.net