Yüreğin Ortasına Eder Misin Misafir
 Gülüşüne takıldı unuttuğum yeminler
Bir anı ötekine devreden zaman gibi
Dahası şaşkınlıktan nasıl da bünyem inler
Kıyısına çarpılan köhnemiş liman gibi

 

Sorsan gözbebeğime bu bir sevda ayini
Ruh; ateş, gönül; kazan içten içe kaynadı
Apansız gelişmenin sözcüklerde tayini
Bulunmadı bir türlü acaba neydi adı

 

Sana bakan tarafım istilada, cephede;
Ağrı koydu şurama ister bil ister bilme
Altüst olan hislerim ’ kalma’ diyor ’şüphede’
’Görmek için sineni daha fazla eğilme’

 

Cümleme kefil olan tarafına varınca
Sınırları yok edip yüreğimde ufalan
Perdeler ağır ağır açılsın kararınca
Göğsümün tahtasında ferahlasın dar alan

 

Kader, kısmet hatrıyla aynı yerde derilen
Manevi iklimlerde birbiriyle yoğrulsak
Ömrümüz tanık ise önümüze serilen
Hayat basamağına adım atıp doğrulsak

 

Biraz sabırsız huyla ama kendimden emin
En içten kararımla edip kederi devir;
Gelişimi dinlese kulak kesilse zemin
Yüreğin ortasına eder misin misafir.

 

Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net