BURUK TEBESSÜMLER

İnsanı özel ve bambaşka güzel kılan bakışlardaki o hüzünlü hârelere sorsan, sadace susar ve asîlce “ahh” der.

 

Aaah… !

 

İnsanı gerçek anlamda insan yapan, ayrıcalıklı ve olgun kılan hüzünlerdir, buruklaştırır tebessümleri, mahzun kılar bakışları… Abartının yanına bile sokulamadığı o asâlet çehresindeki içtenliği, çıplak ve masumca ele veren hüzünlü gözler…

 

Baldaki zehrin acısını “off” demeden cana derman eden, bir hüzzâm şarkının kırık detone notalarından, hâl ehlinin gözlerine akan o hüzünlü bakışlar… Deriinn, anlamlı içli ve hoş bakışlar….

 

Neler söylerler dilin şımarıklığına inat… Acılar, kederler, yaşamın sağ gösterip sol vuran kroşeleri var yaa… Pamuk helva gibi pespembe renkleriyle bir tatlandırır ki o buruk tebessümleri.

 

Hüzünler mi asâleti çağrıştırır, yoksa asâletin kendisi mi hüzünlüdür bilemem ama bildiğim tek şey, hüzünlü yüzlerde dalından koparmaya kıyamadığım güller görürüm hep…Hele o gözlerden sanki bir eylül bulutundan dökülüp, dilemmâlarıma karışan aah o gönül menba’sı gözyaşları…Cemreler misâli düşerken billur su damlacıkları ,dalar uzaklara gözbebeklerine hasret sinmiş bakışlar ve aşkın mersiyesinden akıp gider buharlaşır ufuklar….

 

Sevim Çiçek KARADENİZ
1 Kasım 2012 01:30
www.kafiye.net