KUKLA

 
Sabah esen seher yeli
Aydınlık getiriyor
Kısa bir zaman sonra güneş,
Dağların ardından doğacak yavaş yavaş.
Ve şehir aydınlanacak ağır ağır,
İnsanlar sokakta,
Sağa sola koşuşacak hızlı hızlı,
O tek başına kalacak.

Yürüyen yok gibi
Güneş doğdu fakat kimse yok
Ve bir insan sokakta
Yürüyüşü bir hoş, bir başka
Üzerindeki yük çok ağır
Kamburu çıkmış yükten
Fakat üstünde bir şey yok

 
Bana doğru geliyor,
Yüzü buruşmuş, korkak ve ürkek
Kolları yanda sallanıyor
Ayakları bir birine çarpmakta
Yükten kambur son haddinde,
Saçları aklaşmış,
Elleri nasırlı, yara sarmış!
İnsanlıktan çıkmış
Sanki bir kukla!
 

Karşı karşıya kaldık
Titremeye başladı zavallı korkudan,
Dudakları buruşmuş,
Nefesi kokuyor
Belli ki açlık çekmekte,
Dermanı kalmamış,
İstemeye yüzü de varmıyor
Selam verip geçmek istedi
Ve gözler hala bende.
 

Yükü ağır
Ne varsa yüklemişler sırtına garibin
Gömleği çıkardığında görünen
“ Beni daima ezin” yazısı var
Bunu ben kendim istedim
Kabahatliyim, ürkek ve korkağım,
Hakkımı savunmadım,
Ve şimdi ezilmek hakkım!
 

Ağlayacak gibi gözleri nemlendi
Sakin olarak geri çekildi
Yaşayan canlıdan çok
Mezardaki ölü san ki,
Şuur altındaki ses onu inletti
Ve zorladı kendini!
Çekil yolumdan benim!
Ağır ağır ilerledi.

Düşündüm onu
Sırtına yüklenen yükü, eziyeti
Utandım kendimden,
Uzattım elimi
Dur! Bir dakika bekle beni
Sen çok çektin, bitsin bu çile
Kendine gel,
Hakkını ara, birleş ve güçlen
Kurtul köşe bucak itelenmekten.
                             

                                  İzmir.  28.09.1979
                                  Hüseyin DURMUŞ
                                  www.kafiye.net