EY DUYARSIZ AHRÂZ YAR

Arsız kalemim suspus etti beni yine dilim lâl .
Kanırttı sayfalarımı ayarttı lacivert gecelerimi.
Çözümsüz bulmacalarım uzanmış gecemin kucağına 
Gurbetimin esaretinde sebîl sözcüklerim.

Dışım sükût cümbüşünde,
İçim bilmem hangi akrebin kıskacında can verecek.
Sancılarım amansız , 
Odamda bir türlü kopamayan kıyâmet…
İsrâfîl sûra ha üfledi, ha üfleyecek.

Boğulsa özlemlerim artık hırçın denizlerde,
Bir kızıl uçurtmaya takılsa visalim, uçuverse göklere.

Ey benim sırnaşık yalnızlığım…
Bir türlü bırakmadığın elini ver tutayım. 
Hani ya umarsız yar , nerdesin şimdi nerde?
Kuş tüyü yastıklarda bilmem hangi düşlerde ?

Gece boğuk sesiyle hüzzam eser geçiyor.
Sensizlik dönencelerinde fink atıyor zaman. 
Akrep yelkovanın bilmem kaçıncı tavâfında.
Tan vakti çöküyor artık telaşta gecem.
Soyunup urbasını çırılçıplak fırlattı yüzüme. 
Detone notalar do sesi vuruyor duvarlarıma.

Mahrem dizelerime,
Bir deli fişek misali Vurur da vurur hasret.
Ey benim daral mecburiyetim…!
Ölü toprağı mı serpildi üzerine?
Lambasının gazı bitmiş can çekişen gecem..!
Yürü, sen de çek git artık kuytu izbelerine.
Bırak beni sol yanımdaki yangınlarımla kendi halime.

Alnıma vurulmuş sorgusuz fermânlarım…!
Siz de kurduğunuz darağacına tez götürün beni. 
Razıyım cellat, geçir boynuma yağlı ilmeğini,
Çek urganımı, 
Durma hadi vur sehpaya tekmeni. 

Nerelerdesin umarsız yar?
Hangi aşılmaz dağların ardında saklanmada, firâksın., ?
Yetiş son nefesime
Ölümlerden ölüm beğendim , gecenin son deminde.
Azrail leblerime bûseler konduruyor ardıardına.
Yokluğunun katline mermi sıktı seviler.
Kırk harâmi tepişiyor alnımı sürdüğüm secde yerimde. 

Ey duyarsız, ahrâz yar!
Düştüğüm kuyulardan Yusuf niyetine çıkar beni .
Çek al yürek batımı iğnelerden geçirdiğim sensizliği .

Sevim Çiçek Karadeniz
www.kafiye.net