SEVDİĞİM

Yorulmuş gözlerine hüzün düşerse şayet
Hüznüne güz getiren nem dağının tuzuyum
Acemice saklanan damladaysa ihanet
Ağırlaşan kirpikte kantarın topuzuyum

Tek harfe bin kelime sığdırıp hakladığın
Gönlündeki isyanı inatla sakladığın
Sessiz çığlığa dönen sebebe bakmadığın
Kısır duygularının manadaki sözüyüm

Söylenmeyen cümleden nasip almamış dilin
Sabrını tesbih edip göğe yükselmiş ilin
Bilmez misin sevdiğim cebindeki mendilin
Yılgın nehir yatağı, kurumamış düzüyüm

Bunca birikmişliği yoklayıp inzivada
’Ah’ çekerken oluşan yaralarında, ya da;
Göğsünü daraltarak ağırlaşmış havada
Yakınlaşmış acının sana dönük yüzüyüm

Kalabalık aklınla gezdiğin dağ, bayırın
Dar vakite kurduğun sinende panayırın
İlham verip özüne umut ektiğin hayrın
Buluşma adresine ziya düşmüş iziyim

Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net