İlkbaharımsın

Gökyüzünün, yeşile boyandığı,
Adını, sevgi dağı koyduğum,
Gözlerindeki arpacıkların,…
Hayat bulduğu,
Ahşap merdivenli,
Menekşeler kokan,
Balkonumdan, sardunyalar sarkan,
Ekmek kokan ellerini,
Yârimin, duvarlarıma sürdüğü,
Mor boyalı,
Aşk mabedindeyim.

Elimde, boş kadehim,
Birde hayallerim,
İçine, gözlerindeki hüznü, doldurup
Yıllanmış, şarap niyetine,
Mumlar, eşlik ederken, içiyorum.
Kim! Günah diyebilir ki?
Tenine dokunmak haram değil bana!
Seninle, hidayete erdim tel tel

Yüreğim! Senin gölgen,
Sözlerin, kelime kelime, dilinden dökülürken,
Sen, benim açıp okuyacağım,
Aşk romanı gibi oluyorsun.
Seni, tasvir edemiyorum.
Bana, her baktığında,
Nemrut dağından doğan,
Güneş oluyorsun.

Gün, geceye döndüğünde,
Odana dolup yağmak için,
Çobanyıldızı oluyorum.
Sen başka limanlarda demir alırken
Ve
Şunu, anla/dım/ki sen yoksan,
Ben, noksan yoksulum.

Sen! Uzaklarda erişemediğim,
Sevgisizlikten çatlamış,
Toprak Anama! Hasretle beklediğim,
Bir damla, yağmursun sanki
Sen benim sonbaharım değil!
İlkbaharımsın!
Adını Nisan koyduğum en güzel aşksın…

Bilgehan Emirşanoğlu
www.kafiye.net