….İ Z L ER….

Kimbilir ne zamandır gökyüzüm mavi değil;
Nadasta sanki yürek susmuş dudak lâldır dil.
Uğrunda ölüm bile vız gelir bu cana bil
….Ben mi çok ağlıyorum, şu rıhtım taşları mı?
….İstemem silme artık sel olmuş yaşlarımı.

Yakıp yıkıp gelmiştim aşılmaz onca seti;
Sundum elimle sana ab-ı hayat şerbeti.
Nasıl lâyık gördün yâr bana şimdi gurbeti?
….Ben yanarken külhanda zerrece yanmadın mı?
….Cevrü cefa etmekten halâ usanmadın mı?

Aşkı nakşettim kalbe işleyip oya oya;
Yaşananlar düş oldu ansızın bitti rüya.
Misafirmişim meğer,’ sevdim’ demiştin güya,
….Ayrılık ne de zormuş, sanki ateşten gömlek
….Ağlar bu masum aşka semada binbir melek.

İlmek ilmek takvimler hasretini dokuyor;
Kalem seni yazıyor gözüm seni okuyor.
Kaç şehirde kaç sokak hep sensizlik kokuyor
….Lambaları sönmüş bak yok artık tek bir ışık
….Anlatamam ne yazsam ruhum karmakarışık.

Sanır mısın bu yürek her sevene baş eğer?
Yüreğim sende sandım çalıp atmışsın meğer!
İnan ki üzülmezdim verseydin zerre değer
….Duası semadadır içten amin diyenin
….Bilseydin kıymetini, bu kutsal hediyenin.

Ne kaldı elimizde rüya gibi bir yıldan;
Tek güne kurban oldum boynum inceydi kıldan.
Sevgiyle bakan gözler asla çıkmaz akıldan
….Gitmiyor gözlerimden , gözlerde donan bakış,
….Bilirim arzı deler bu feryat bu haykırış..

Dilde sözüm tükenir yaş dolarken gözüme;
Çiçeğimi sorarım güneşsiz gökyüzüme.
Ayıramam karışır geceler gündüzüme
….Yeşil bakışlar ile yosun tuttu denizler
….Dudaklarımda kalan Leyla yanığı izler..

ESRA DEREL
17.02.2011-İSTANBUL
www.kafiye.net