Sevgide Deli Olacaksiniz!




– Ali gecenin bu saatinde, burada ne yapıyorsun?

– Mehmet, kafamı dinliyorum. Yıldızları seyrediyorum, bir demlik çay yaptım demleniyorum. Buyur sanada bir bardak vereyim, birlikte demlenelim.

– Hadi bir bardak doldurda sana arkadaşlık yapayım.

– Sevinirim, hiç olmadı biraz düşüncelerden kurtulmuş olurum.

– Sen göreve ne zaman başlayacaksın? Gönül meselen ne durumda?

– Sorma Ali, işler çok karışık. Kura çektik, ben Urfaya atandım. Kasım ayında nasip olursa öğretmenliğe başlayacağım. Gönül meselesine gelince ortalık biraz karışık.

– Ne oldu Mehmet, ikinizde birbirinizi çok seviyorsunuz! Ters giden ne oldu?

– Fazla ters giden bir durum yok. Ben Urfa’ya gitmeden önce Cemile’yi ailesinden istemeye gideceğim yakında. Ancak Cemile şimdi bekle, görevine başla, sonra şubat tatilinde ve ya yaz tatilinde beni istemeye gelirsiniz diyor.

– Cemile doğru söylemiş. Yalnız benden sana tavsiye, Cemile meselesini iyice düşün, ölçüp biç ondan sonra evlenmeye karar ver. Birde elinde fazla para yok. Kazandıklarını bir aydır eritmeye başladın!

– Haklısın Ali, Para suyunu çekiyor. Bu nedenle para bitmeden isteme işini yapmalıyım. Sonra işler karışır!

– Hayırdır, neden karışacak Mehmet!

– Ali, benim amacım Urfaya gitmeden bu işin adını koyalım diyorum. Hiç olmadı bir bekleyenim var derim.

– Sen de haklısın Mehmet. Ama bana sorarsan Sen Urfaya bir git, buradan biraz uzak dur, salim kafayla düşün. Her şeyi zamana bırak, acele etme.

– Sana şunu söyleyeyim ki iki gün sonra Cemile’yi istemeye gideceğim.

– Senin annen ve baban memleketten gelecekler mi?

– Hayır, ben yalnız gideceğim. Babasına söylemiş ve gelsin bir ” tanışalım, bir konuşalım” demiş.

– Hakkında hayırlısı olsun. İnşallah beklediğin gibi olur ve güzel bir şekilde sonuçlandırırsın.

– İnşallah Allah hakkımda hayırlısını eyler. İki gün sonra dananın kuyruğu kopacak. Ya evet ya da hayır olacak bu iş.

Ben iki gün sonra bir çiçek yaptırdım. Bir kutu çikolata yaptırdım. Akşam ezanından sonra Cemile’yi istemek için yola çıktım. Yalnız başıma , büyük bir cesaretle sevdiğim güzeli ailesinden istemeye gidiyorum. İşin ilginç tarafı ne biliyor musunuz, yüzük alamadım, sevgilimin kapısından içeriye girdiğimde inanın cebimdeki para 50.00 tl idi. ( Ekim 1979) Artık terlemenin durumunu söylememe gerek yok. Avuçlarımın içi dahi terliyordu. Heyecan tavan yapmış, kalbim heyecandan dolayı neredeyse yerinden fırlayacak durumdaydı. Sonunda ailenin bulunduğu odaya girdim.

Ben odaya girdim. İlk önce kayın pederimin, sonra kayın validemin elini

öptüm

. Beni çok sıcak bir şekilde karşıladılar. İki kayın birader ve bir de baldız olarak oturduk. Oturmadan önce ben çiçeği kaynanam, çikolatayı da kayın pederime verdim. Kısa bir konuşmadan sonra Kayın peder:

– Yavrum adın Mehmet. Bunu biliyorum. Ancak bana hiç bir kesinti olmadan kendini anlatır mısın?

– Efendim ben aslen Çanakkaleliyim. Annem, babam memleketteler. Üç kardeşiz. Babam devlet memuru, annem ev hanımı. Ben İzmir de okudum. Öğretmen olarak yeni atandım. Nasip kısmet olursa Urfaya giderek göreve başlayacağım. Bir yıl sonra tayin isteyeceğim ve İzmire geleceğim.

– Bu arada siyasi olaylar, karıştığın bir olumsuzluk var mı?

– Ne gibi efendim?

– Yavrum Mehmet, siyasi olaylar, karıştığın bir yaralama oldu mu? Beraber olduğun daha önce bir bayan arkadaşın oldu mu?

– Efendim, şuan 26 yaşındayım. Kötü alışkanlıklarım yok. Sigarayı bıraktım. Bildiğimiz alkollü içkilere henüz başlamadım. Hayatıma şu ana kadar giren olmadı. İlk defa kızınıza evlilik teklifine bulunuyorum. Siyasi olaylarda yaralama, öldürme, hapse girme gibi bir durumum yok. Yaşamımda yanlışlıklar yok.

– Aferin, hiç çekinmeden konuşmana sevindim. Kızım ile ilgili düşüncelerini öğrenmek istiyorum. Bunda da dobra konuşacağına eminim.

– Efendim, kızınıza iki yıl önce tanıştım. Doğruluğu, kendisine dikkat edişi, kardeşlerine sahip çıkması, dinine bağlılığı dikkatimi çekti. Bir ömür boyu bana eş olacak bir hanım dedim. Bu kararımı sizlere iletmek için geldim.

— Mehmet oğlum, kızım bir tanedir. Ben ondan memnunum, Allah ta ondan memnun olsun.

– Efendim. Çayımızı kahvemizi içtik. İzniniz olursa konuya girmek istiyorum.

– Buyur Mehmet oğlum.

– Efendim, Allahın izni peygamberimizin kavliyle kızınız Cemile ile izdivaç için isteğimi belirtmek istiyorum. İnşallah hayırlısı olur.

– Yavrum Mehmet, Allah razı olsun. Benim güzel kızıma değer vererek kendine bir ömür boyu eş olarak seçmen beni çok sevindirdi. Sağ olasın, Allah senden de razı olsun. Bu arada bu akşam burada budu hayırlı işi sonlandıralim. Sevgili kızım, bak Mehmet oğlum tek başına evimize kadar sana değer verdiği için eş olarak ister. Ben sen ne dersen kabul edeceğim. Bu konuda karar senin. Sen evet dersen benden de evet. Senden hayır çıkarsa bende hayır diyeceğim. Oğlan birkaç gün sonra iş için Urfaya gidecek. Görevine huzur ile gitmesinde yarar vardır.

– Baba, ben de fazla uzatmak istemiyorum. Siz uygun görürseniz ben de uygundur diyorum. Allah izin verirse Mehmetin isteğine evet diyorum.

– Düşüncene her zaman saygım var kızım. Artık Allah sonuna erdirsin. Yalnız benim sizden bir isteğim var.

– Buyurun sevgili babacığım. İzniniz olursa size baba olarak hitap etmek istiyorum.

– Olur Mehmet. Benim isteğim şu. Sen ekmeğini eline almışsın. Sen Urfaya git. Bir yıl sonra buraya geldiğinde düğün konusunu konuşuruz. Ancak Cemile kızım üniversitede okuyor ve mezun olmasına iki yıl var. Evlenirseniz okul durumu ne olacak.

– Cemile Benim için çok önemli. Evlenmemiz onun okumasını asla engellemeyecek. Okulunu bitirecek. Benim gönlüm razı olmaz onun okulu bırakmasına.

– Tamam, anlaştık o zaman. Sağ olduğunuz sürece Cemile kızım senin eşin olacaktır. Sen gönül rahatlığıyla görevine git gel. Döndüğünde evlilik konunuzu görüşürüz.

– Tamam Efendim. Allah razı olsun sizden. Ben siz ne derseniz uygun görürüm.

Sohbet devam etti. Zaman o kadar hızla geçti ki, ben büyük bir rahatlığa erdim. Çaylar, kahveler içildi. Düğüne kadar davranışlarımız, yapacaklarımızı konuştuk. Gönül rahatlığı ile kız isteme evinden mutluluğa etmenin tadıyla ayrıldım.

Ben sevdiğim kişinin bu akşamdan itibaren benim hayat arkadaşım olarak gelecekte beraber olmanın mutluluğuna erdim. Büyük bir rahata kavuştum. Parası olmayan gönül zengini aşık biri olarak ilk defa, hemde ben tek başıma kendime eş istemeye gittim. Bu durum gerçekten çok güzel ve dünyanın en güzel davranışlarından biri olduğuna inanıyorum. Yolda yürürken içimden haykırmak geliyordu. Ben seviyorum. Ben aşığım, çılgın bir aşık olarak sevgilimi babasından istedim ve istediğimi de aldım. Allahım, Sana şükürler olsun. Bu aşkım, bu sevdam sonsuza dek devam etsin. Amin.



24.08.2021 Salı / Karabağlar




Hüseyin Durmuş

Emekli edebiyat öğretmeni

Şair yazar
www.kafiye.net