KARMAŞA

Artık herkes kabataslak düşünür olmuş. Kimse ince ayrıntılara, olağanüstü duygulara ihtiyaç duymuyor. Ha duyanlar yok mu? Var elbette… Fakat bir kelimenin üzerinde saatlerce düşünmenin tadını tadamamış öyle çok insan var ki…

Her şey beyinde başlasa da, buna aşk da dâhil olmak üzere… Düşünmek akıl işi değil bence. O öyle zor bir sanat ki… İşte bu zorluktan ötürü herkes birer sanatçı değil ya zaten…

Sözünden bir türlü çıkılmayan aklın, aklını alıp, aşkın önüne koyabilmek, ona boyun eğdirebilmek aşkın en kudretli yanı…  Ve çoğumuz, unutmuşuz bütün bunları.

Hayat, zor… Hayata ayak uydurabilmek, güç… Düşünmek akıl erbaplarının işi de değil artık.  Ve aşk, herkese ve hiç kimseye mensup sadece…

Ve biz, böyle bir karmaşanın içinde yaşamaktayız. Nefesimiz, gökyüzünde, yetmiş milyon insanın nefesiyle buluşurnitelikte. Teneffüs ettiğimiz havada milyonlarca solukla dolaşıyoruz. Kim bilir el ele, kardeşçe, gönülce…

Yalnız değiliz… Düşünmemek elde değil ve böyle bir karmaşaya âşık olmamak…  Rehinleşiyor yüreklerimiz birbirimizde. Bir kalbin içinde ne olduğu, az çok bir babanın, yaşaran gözlerinde belirginleşiyor. Ve bir annenin öpülesi ellerinin değdiği her şey, yenilebiliyor. Ve bütün bunları aşk yapıyor.

Tüm bu karmaşanın içinde yaşayıp da mutlu olabilmek çoook güzelleşiyor… Ve güzelleşmek mutlu ediyor insanı.

Defalarca düşünmek, defalarca âşık olmak, defalarca sevmek birilerini, defalarca ağlamak, üzülmek, yas tutmak, defalarca hayata yeniden tutunmak, kopmak bir şeylerden, usanmak ve defalarca hayatın anlamı hayatta, hayatayken aramak; Uç bucak bırakmayarak düşünmek ve şiir tadında düşünüşler elde etmek dileği ile…

Hatice Kübra ÖKTEM
01.06.2011/Çarşamba
12.47
www.kafiye.net