Bilmiyorsun



Bilmiyorsun kahve gözlüm
Delice gülümseyişler dökülürdü gözlerimden
Firuze akşamların arifesinde
Farkında değildim
Boyardım rüyalarımın her perdesini
Su yeşiline
Cam göbeğine…
Ve düşerdi buğulu bakışların suyun üstüne
Bakışların akar, su kalırdı geriye



Ne zamandır değmedi gözlerin
Susamış gözlerime
Gelmedin kahve gözlüm
Yapayalnız dolandım irem bağlarında
Ve ayak izlerinde munis bir kumrunun
Farkında değildin
Bağlar kurur, izler kalırdı geriye



Kahve ısmarlardım yıldızlara
Gökyüzüne seni çizdiğim akşamlarda
Vururdu kirpiklerin yüreğimden uçan turnaları
Kör olduğum mehtaplarda
Farkında değildin
Turnalar ölür, temrenler kalırdı geriye


Uzaklar! ..
Ah uzaklar…
Bir yanım aksak
Bir yanım sarsak…
Kuşlar!..
Takının gümüş kanatlar
Uçun siz,
Uçun, uçabildiğiniz kadar
Kuşlar uçar, tuzaklar kalırdı geriye


Uzaklar!..
Ah uzaklar…
Sarsam bir kirmene, bir el vursam
Yahut dürsem kat katVersem de ateşi
Ganj’a savursam
Sonra yangınlar söksem zamanın bağrından
Çıkarsam kör kuyulardan
Yahut zindanlardan Yusuf’u
Ve züleyha’nın eline bir bıçak daha versem
Sürsem Nil’in üstüne ateş yüklü gemiler
Söyle!
Kahve gözlüm
Ne değişir
Nil akar, ateş kalırdı geriye


Seni dokurdum ilmek ilmek gece mavisinde
Şavkırdı sessiz gülüşün bedrin yüzünde
Ve şarkılar söylerdim kaybolduğum gözlerinde
Ne Yemenden yakıcı türküler
Ne de sürgünden devşirdiğim ezgiler
Papatya hüzünlü besteler söylerdim
İğde kokulu gecelerde
Farkında değildin
Türküler susar, sürgünler kalırdı geriye


Seninle bir kahve içimi kadardı tüm servetim
Ben yoktum
Hiç de olmadım
Ben sende değil ey sevgili
Adına yaktığım sevdada kavruldum
Farkında değildin kahve gözlüm
Aşkın yakar, külü kalırdı geriye


Yıldızlara taşırdım seni her bakışımda
Katman katman içimdeki basamaklardan
Kucak kucak sevinçle çıksam da gökyüzüne
Biliyorum
Tükeneceğim bir kelebek ömründe
Ve ölümünde, suya düşen bir kar tanesinin…



Söyle kahve gözlüm!
Bir yıldız kayması değil mi ömür dediğimiz an
Bir çift göz değil mi bir kartalı bir güvercin kılan
Yahut Mecnun’u sahraya vuran…


Gül sensin bugün ey sevgili!..
Yak! Yak bülbülü yakabildiğin kadar
Söz sultanı sensin bugün ey bülbülYakar!
Yakar yakarabildiğin kadar…
Farkında değilsin kahve gözlüm
Gözler söner bir gün, sözler kalır geriye



Ergün Bilgi
www.kafiye.net