BOŞUNA

Buğday öğütürmüş iki tane taş,
Fareler içini deşer boşuna.
Parmaklar dokunur yirmi dokuz tuş,
Hayalin peşinde koşar boşuna.

Medeniyet denen yarı çıplaktır!
Akıl zayi olmuş bir asalaktır!
Leyleğin tüm ömrü iki lak laktır!
Bahar geldi diye coşar boşuna.

Olmaz göğe direk, denize kapak
Niçin doğru varken yalana kanmak!
Hak yolu bırakıp batıla dönmek,
Lüzumsuz dağları aşar boşuna.

Üç kitap okuyan âlim oluyor!
Farkında olmadan zalim oluyor!
Böylesinin hâli malum oluyor!
Zavallı çıngıda pişer boşuna.

Dişin göstermeden ısırıyor it,
Yapışır yakaya birkaç tane bit,
Özü olmayanlar sözde pek yiğit,
Aslı yitik, yürek taşar boşuna.

Unutuldu gitti elif ile lam,
Artık “hello” oldu mübarek selam,
Good by, okeylerle değişti kelâm,
Anlamaz ki dedem şaşar boşuna.

Kalbi paslı, kirliye pak denir mi?
Aç gözünü, karaya ak denir mi?
Hey budala batıla hak denir mi?
İblisin peşine düşer boşuna.

Başlara taç oldu sofrada şarap,
Aileler yıkık, yuvalar harap!
Güven karşı dağda, sadakat serap!
Taşralı gözlerin şişer boşuna.


Taşralı/Kevser DOSTAGÜLER
Lüleburgaz
www.kafiye.net