Yorğunum

Kapının önünde oturup kaldım
Farkına varmadım yorulmuşum ben
Bir taşlı tarlaya toprağa daldım
Dikenler içinde dürülmüşüm ben

Uçuyorum derken kanadım gitti
Bir yanım tam dedim, bir yanım yitti
Harcı karar iken malzemem bitti
Kuru duvarlarda örülmüşüm ben

Örse çekiç ile vurdukça vurdum
Yaba tamam derken, dirğeni kırdım
Olanca haceti komşuya verdim
Deneyi tutmadan derilmişim ben

Çoğu sıkıntıda hep sessiz kaldım
Eleni eleni harala doldum
Güneşe attılar sararıp soldum
Çürüyüp ikiye yarılmışım ben

Zalim gurbet azımı çok etmedin
Kamçıladım inat ettin gitmedin
Yapıştın dalıma yedin bitmedim
Tırtıl yemiş gibi serilmişim ben

Leylican & Leyla Yıldırım
———–
Anladım ki bu asalet köylü can
Meşakkate göğüs germiş soylu can
Üstesinden gelirsin sen Leyli can
Azmin doruğundan sorulmuşsun sen….Salim GÜLBAHÇE’den


www.kafiye.net