ANTALYA

Torosların yanağından akanı
Sunar mısın toprağına, sevgili?
Kayalardan kurtararak yakanı
… Pınar mısın Kırkgöz’ünde, sevgili?

Falezlerde şaheserce oyulup
Düden’inde benliğinden soyulup
Çağlayana doğru yola koyulup
Kanar mısın o vuslatta, sevgili?

Feslikan’dan kuşbakışı bakarak
Manavgat’ta şelalede akarak
Kumsallarda vücudunu yakarak
Yunar mısın Akdeniz’de, sevgili?

Yeşilinle, çiçeğinle, hazınla
Yağmurunla, melteminle, nazınla
Göz alıcı kavurucu yazınla
Yanar mısın Çıralı’da, sevgili?

Seraların, bahçelerin, bağların…
Saklıkent’te gelinisin dağların
İskelede çekilirken ağların
Kanar mısın içten içe, sevgili?

Hadriyanus Kapı’sından girerek
Tarihinin gizemine ererek
Hıdırlık’tan asra selam vererek
Kınar mısın günümüzü, sevgili?

Alanya’na, Kemer’ine, Kaş’ına
Betonlaşan metropolün dışına
Aspendos’un otantik bir taşına
Konar mısın kumrularla, sevgili?

Yörüklerin kıl çadırın hayranı
Köylerine, turistlerin seyranı
Katmeriyle gözlemesi, ayranı…
Banar mısın höşmerime, sevgili?

Seyrederken Yedi Arık Çayı’nı
Bağdaş kurup çardağında çayını
Yudumlarken dolunayda ayını
Tınar mısın cennetleri, sevgili?

Tarlalarda pamukların aklaşır
Portakalın limonuna yaklaşır
Mandalinan, muzun, elman koklaşır
Al nar mısın gülümseyen, sevgili?

İşsiz kalıp, sıkışınca başları
Gözlerinde tomur tomur yaşları
Dışarıdan gelen göçmen kuşları
Çınar mısın barındıran, sevgili?

Terminalde fırsatını kollayıp
Çubuk Beli dağlarını sollayıp
Acımadan gurbet ele yollayıp
Sınar mısın ara sıra, sevgili?

Parklarında dolaşırken özleyip
Kepez’inde yollarını gözleyip
Hasretiyle yüreğini közleyip
Anar mısın Onur’unu, sevgili?

Onur BİLGE
www.kafiye.net