Ben Kadar

Genç yalnızlıkların yaşlı ayrılıkları sıvazladığı bir günde sana rastlamıştım. ruhun, aynanın karşısına geçip giden zamandan geriye kalan bir şey var mı diyerek bana kendi ruhumu gösteriyordu. Seni, aynadaki gibi seviyordum; ruhunun yansıma şarkıları gibi.

Şimdi, kalbimin sesini duymak isteyen kulaklarım öksüzlük fısıltısıyla sana sesleniyorlar. Ben, günübirlikler kraliyetinin pejmürde prensesi; seni delinin akıllara zarar bekleyişleri gibi özlüyorum. Gel, felç duygularım kabaran viranın devrilen mirasyedisi olsun.

Şimdi, tatlı kaşığına bandırdığım lüzum hoş görülerimin ismine aşkla bağlandığı zamanlamaların seni bana çağırdığı aşk saatleri bizim olsun.

Kalabalık ölelim sevgilim, dikiz aynasından sana baktığım aşk günlerim, ruhuna Fatiha okuduğumuz duyguların olmuşa binilen kadersizliğine uzandı. Biz, birbirimizde kendimizi görürken başkasına uyanarak vakit kaybettiğimiz hırçınlıkların şahidi olmak İçin aşka şarkılar söylemedik be canım. Ben, sana yıldız bıraktığım gökyüzünün yeryüzü hırsızı olarak seversem seni; sevilmek aşırıya kaçmaz mı sende?

günaydın aşk şerefli yalnızlık; körükleyen bir şey olmaz diyor birden akan sular; halbuki sevmek kadar sevilmek de vardı; keşke sevebilseydin ben kadar…

 

Dilara AKSOY
www.kafiye.net