GÜLÜN HAYATIN CİLVELERİNE İNAT

Geceler bitsin diye haykırırım her zaman dünyaya ama gecelerin dostum olduğunu ne de çabuk unuturum oysaki. Geceler olmasaydı eğer kim nasıl içini dökerdi duvarlara. Zifiri karanlık sökerken içe saplanan huzuru ağlamaklı geçirmek ne de büyük bir kayıp. Hâlbuki her şeyden mutluluk duymak yakışmaz mıydı bizlere. Acı çekmenin durumu hoşumuza gittiği içindir belki uzun zaman süren bu hüsranlar. Kimse tam olarak itiraf edemese de kendine, bilinçaltı bu gerçekle kaplıdır. Mutlu olmak bize bağlıdır ve üzüntülü anlarımızdan bile bir pay çıkarabiliriz her şeye rağmen. Herkes kendi filminin başrolünde, acısında, sevincinde. Ama eminiz ki acı anlarımızda dâhil her an gülmek hakkımızdır ve ölüme giden yolda durana kadar gülmeliyiz ne olup bitse dâhil. Gülmek haram değil, gerçek olan şu ki; gülmenin içe verdiği sonsuz huzur herkesi yeteri kadar tatmin etmekte ve o anı tükenmez kalemle beyne işlemektedir. Biz insanlar acıyı gülmekten daha üstte tutarız. Sebep; onu her şeyden çok severiz. Gülmeyi tam tamına yaşasaydık eğer eminim ki acıdan nefret eder gülmeyi dilerdik hep. Ne yazık ki insanoğluna gülmek yakıştırılmaz ve bir saniyelik gülmenin ardından kötü bir haber yapıştırılır. Hayat imtihanlarla doludur ve bu sınavda başarılı olmak çok büyük bir lütuftur.

Dünyanın güzelliklerine sevgiyle yaklaşırsak onlarda güzelliklerine daha da güzellik katarak bize hünerlerini gösterirler. İnsana da aynı sevgi ve gülen bir yüzle karşılık verirsen eğer dünyanın güzellikleri gibi sana içini açar ve güler. Gülmenin yeri ve zamanı yoktur; mutlu olmanın da. Bir insanın gülen yüzü diğerine mutluluk verir ve hayata daha bir emin adımlarla adım atar. Birbirlerine düşman olan iki insan bile asla birbirleri olmadan hayat mücadelesi veremezler. Acı, hayatın küçük bir cilvesi ve hayatımızın küçücük payından vazgeçmek bile kötü bir değer. Acı duymak gülmek kadar olmasa da, hayat onsuz da sürmez. Hayatın her haline gülünmeli, her şeye, görebildiklerimiz ve göremediklerimize, kötülere ve iyilere, acıya ve mutluluğa… Tabiatın bu asilliği düzenli derecede kurulmuş ve çok güzel işlenmektedir. Kimsenin bunu sorgulamaya küçücük bile olsa hakkı yok ve asla sorgulayamaz. Şüphesiz sorgulayanlarda cezasını çekiyorlardır.

Gülün hayatın cilvelerine inat.
Dünyanın yüce kutsallığına ve asilliğine sür bedenini.
Vermiş olduğun mücadelede dâhil dik tut omuzlarını.
Dökme ve döktürme ardında bakan gözyaşlarını.
Sen sensin ve kendi dünyanın başrolünde oynamaktasın.
Başkası sen olamaz ve sen de başkası olamazsın.
Kuşkusuz benliğin gülmekle sürüyor yaşam.
Er geç itiraf edeceksin kendine lakin çok geç olmadan dene.

Benliğin gülüyor sen de gül…

MİNE POLAT
www.kafiye.net