Somuncubaba çocuk dergisinin mayıs ayı sayısında çıkan öyküm.

Aşağı Çayırlık

Güzel bir yaz gününde küçük karıncalar okullarına gidiyorlardı.İçlerinden bir tanesi fark ettirmeden yolunu değiştirdi. Yuvanın önündeki nöbetçi karıncanın bir anlık dalgınlığını fırsat bilerek otların arasında gözden kayboldu. Arkadaşları Zeki karıncayı aralarında göremeyince öğretmenlerine haber verdiler. Sarı karınca,

-Arka arkaya yürüyorduk. Birden kayboldu öğretmenim. Kara sinekle epeydir arkadaştılar, onu ziyarete gitmiş olabilir.

-Kara sinek nerede yaşıyor?

-Aşağı çayırlıkta.

Endişelenen öğretmen sınıfı başka bir öğretmene bırakıp yola düştü. Aşağı çayırlık genelde başıboş cahil hayvanların toplandığı bir yerdi. Zeki karıncanın başına kötü bir hal gelmesinden korkuyordu.

Bu arada Zeki karınca Aşağı çayırlığa ulaşmış, Kara sinekle buluşmuştu. Onu gören çekirgeler küçük bir tepenin üstüne çıkıp

-Biz zıp zıp zıplarız. Zıplarız hey! Çekirgeyiz biz.

Çayırlıkta bir alkış koptu. Ardından Aç kene de başını kaldırıp,

-Ben keneyim. Kene. Ben keneydim dimi. Yanlış olmasın.

Çayırlık alkış sesiyle yine inledi. Kara sinek havalanıp,

– Ben Karayım. Kanatlarım var, uçarım.

Çok bilgilisin diye bir alkış daha koptu. Zeki karıncada kendini tanıtma ihtiyacı hissetti.

-Ben zeki ve çalışkan bir karıncayım.

Bir sessizliğin ardından kıkırdaşmalar başladı.İçlerinden biri,

– Zeki mi? Peki neler yaparsın sen Zekicik.

-Okula gidiyorum,kitap okuyorum, büyüklerime yardımcı oluyorum.

-Kitap da ne?

Zeki karınca şaşırmıştı. Bu çayırlığın sakinleri kendilerini çok bilgili sandıkları halde pek fazlada bir şey bilmiyorlardı. Beni burada bekleyin diyerek oradan uzaklaştı. Elinde ders araç gereçleri ile geri döndü. Onlara getirdiği kitapları gösterdi. Öğrendiği bilgileri anlatmaya çalıştı. Yalnız o kadar anlatmasına rağmen kimse söyledikleri ile ilgilenmiyordu. Onu dinleyenler birer ikişer ortalıktan kayboldular. Bu duruma üzülürken otların arasından ona bakan öğretmenini gördü. Yanına koşup özür diledi. Öğretmeni,

-Gördün mü Zeki karınca. Bazılarını doğru bilgiler rahatsız ediyor. Başkalarının kanını emerek geçinen bir keneye çalış dersen kaçar. Gevezelik eden fitne çıkaran çekirgelere susun, kara sineğe temiz yerlerde dolaş dersen seni dinlemezler. Bazıları kim olduğunun bile farkında değil. Bu durum değişmez ise karanlık kendi tercihleri olacak. Aydınlanacak olan yarınlar ise ilmi talep edenlerin. Hadi bakalım küçük öğretmen yaz kış demeden okula, okulumuza.


Emine Yılmaz Dereci
www.kafiye.net