Lâra

Tan vurgunu sabahların 
Çığlıklarından kalkıyor gelincikler
Suretinde yolunmuş hayallere

Yatamadığım gecelerin hicazkar huysuzluğundan
Esmer melodramlarıma sızıyorsun Lâra…

Gül benzin emiliminde kayboluyor dudağı güllerin
Seyreliyor geçişleri ayın
Doyamadığım, saçılamadığım teninden 
Dikbaşlı uysallığıma takılıyorsun…

Ah !Lâra aşüfte rüzgarlar koparsam sana lodoslu kızdan
Süzgün nefesinden camgöbeği baharlarımın 
Sırnaşlarına damıtsam!

Belinden dolayan kuşağına çözülsem
Dalsam gülücüklerinde viskozlanan sarhoşluğuna

Gıdısından toplasam titreyen maviliklerin
Salkım söğüt ırmaklar akıtsam sırtından 
Güneşte yanan saçlarında bestelesem papatyaları

Alaz gönlün sızısından süzsen bakışlarını
Kaçsan pınarlarımın altına
Saklı bahçemde sürünen nilüferlerden sürülsen sığlarıma

Ah!Lâra kırılsın iç kemiğinde mağrur bedenin
Kıymığı kınımda kalsın

Çatısından fesleğen yağmurları damlasın kıpırdayışlarına 
Kirpik diplerinde tutuşsun düetleri begonvillerin
Öpüşleri uçuşsun şafağın denizin sinelerinden 
Martıların gümüş şıkırtılarından
Serçelerin gagasına insinler

Kuşlar yağsın öküz öldüren saçaklarımıza 
Cıvıl cıvıl yavrular
Durulsun göğsümde gün

Sussun ağızlarda şarkılar
Islansın sevişler Lâra!
Vurulsun sessizliğinde sağnaklar…

Filiz Kalkışım Çolak

(Yarbuz Kültür Edb. Dergisi sayı 4)
www.kafiye.net