Tünel

Kazma kürek işçisiyim bu gece.
Kurtulabilmek adına kıvranışlarımdan,
Sana dair düşüncelerimin altını kazıyorum.
Bir mahkumun tünel kazması gibi.

Bir çıkış, bir çare.
Gecenin en sessizin de.
Kan ter içinde.

Hani, insan kendi hikayesini
Başkalarının hikayelerinin içine gizler ya!
Öylece gizliyorum tünelden çıkanları,
Bana ait değillermiş gibi,
Birer birer türkülerin içine.

Bir tik tak sesidir kulağımda,
Bir adım, bir adım daha.
Işık ha göründü, ha görünecek! 
Sesler gittikçe artmakta.

Her kazma darbesinde
Her adım da
Biraz daha yaklaşmak da.
Anlıyorum ki tünelin ucu
Yüreğime varmakta.

Son darbe kaldı
Bir kazma darbesi daha
Yüreğime akmana
Ritmini bozmana.

Telaşlı, tedirgin, karışık
Koşuyorum tekrar geldiğim yöne
Kapatıyorum tüneli türkülerle
Kilit vuruyorum kapısına
Bir daha açmamak üzere.

Şimdilerde, ne zaman bir türkü dinlesem
Kendiliğinden kırılır kilit
Açılır ardına kadar kapı
Tutunurum bağlamanın tellerine
İnerim ağır ağır türkünün ritmiyle
O son kazma darbesini,
Vuracağım yere.

Ahmet DİNÇ
www.kafiye.net