GÜNÂHKÂRIM

Kızıldağ’ın başına duman tüllenmiş gibi,
Efkarım kül savurdu yine harlandı narım,
Sabahın mateminde gazel güllenmiş gibi,
Giderken unutmuşum sen de kalmış bir yarım.
Sevmek günahsa gülüm, bil ki ben günahkârım.

Ne yapsan da şu gönlüm ümidini kesmedi
Senden bir başkasına meltem olup esmedi
Umudunu yitirip, bir gün olsun küsmedi
Yokluğunda ölsem de, yaşasam da yok kârım.
Sevmek günahsa gülüm, bil ki ben günahkârım

Çıkmaz yollara girdim, kara sevda bağında
Kuruyan güller gibi döküldüm sapağında
Çırpınıyor yaşlarım gözümün kapağında 
Bozuldu terazisi, ayarı tutmaz tarım.
Sevmek günahsa gülüm, bil ki ben günahkârım

Belki de bu sende ki son senaryo, son perde,
Öylece kala kaldım vurup gittiğin yerde,
Bari gözyaşlarımı topla, güneşe ser de,
Ucu semaya bağlı kurusun gönül zarım.
Sevmek günahsa gülüm, bil ki ben günahkârım

Darmadağın ömrümü toparlayıp yün gibi,
Senden kalan ne varsa hatırlarım dün gibi,
Takvimin son yaprağı otuzuncu gün gibi,
Düşlerimi çalsan da özleminde ben varım.
Sevmek günahsa gülüm, bil ki ben günahkârım

Kadere zar atmışım bir vefasız tutmuşum,
Şarkımızı dinlerken kendimi unutmuşum,
Bana kaval dediler ney dediler udmuşum
Nazlarına büründü hem yeşil hem de sarım,
Sevmek günahsa gülüm, bil ki ben günahkârım

Dizlerinin dibinde bir ömür kalsam artık,
İçimi çeke çeke bir nefes alsam, artık,
Hasret sirenlerini vuslata çalsam artık,
Menzile son kulacım, kalmasın böyle yarım.
Sevmek günahsa gülüm, bil ki ben günahkârım.

2013
HARUN YILDIRIM
www.kafiye.net