MAKAMLARDA HATIRLANAN SEVDALAR

Geçmişin virane aşklarını çıkardım dün gece
Yeşil oymalı ahşap kutudan
Arasına sıkışmış onca yıl
Birkaç solmuş gül yaprağı
Mekanlardan hatıra peçeteler…
Geri gelirmi o yaşanan günler…
Özenle katlanmış sayfaları açtım bir bir
Mürekkebi solmuş satırlara bakarken
Unutulmasın diyemi saklanmış
Yoksa unutulmaya mı hapsolmuş
Anılar nihavent eşliğinde yüreğime doldu

“Aşk nedir nasıldır bilen var mı
Sevip de her zaman gülen var mı
Beni seviyorum demek çok kolay

Hadi öl deyince ölen var mı”
Dağıldı yine hüzünlerim
Üzerine tarih atılıp saklanmış resimlerde
Her bir karede donmuş tebessümlerim
Peki ya …geri gelirmi gülüşlerim
Havada yalnızlık kokusu
Hüzzam makamında yayılıyor

“Böyle mi esecekti son günümde bu rüzgar
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar
Unutmuş ellerimi eşim dostum sevgilim
Kalbim acılarla hep bölünmüş dilim dilim
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar”

Derin bir nefes çektim içime
Kalkıp bir çay demledim
Gözüm kahve kavanozuna ilişti
40 yıl hatırına ne kahveler pişirmiştim….
Penceremin önünde duruyor sigaram
Çoktandır hiç içmemiştim
Bir kibrit Şule’sinde yaktım
İçime çektim bir nefes
Dumanına takılıp kaldım
Rast makamında gelip geçti işte…sevdalarım

“Her damla yaş oyuk oyuk iz bırakır kalbimde
Hayat şarap gibidir kederde var neşede
Ömür çiçek kadar narin bir gün kadar kısa
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına “

Şule Akar
14 şubat anısına
Şubat 2009
Saat:18:30
www.kafiye.net

1-Şiir arasındaki şarkı bilgileri
Aşk nedir nasıldır bilen var mı
Makam Nihavend
Güfte İhan Behlül Pektaş
Beste Avni Anıl
2-Böylemi esecekti son günümde bu rüzgar
Makam Hüzzam
Güfte ve Beste Teoman Alpay
3-Ağlama deymez hayat
Makam rast
Güfte Mehmet Ebrulan
Beste Mehmet ılgın