YANIYORDU ÇANAKKALE
Yıl bin dokuz yüz on beş de, 
Bir ateş düştü, Osmanlı’nın yaralı yüreğine, 
Taarruz edip saldırıyordu düşman, dört yandan 
Ateşler içinde yanıyordu Çanakkale,

Bir değil iki değil düşman, 
Açıyordu ayrı, ayrı cephe, 
Tek vücut olmuş bütün dünya, 
Nöbetleşe saldırıyordu, her koldan.

En modern silahlar ellerinde, 
Türk’ün ise sadece imanı var göğsünde. 
İngiliz, Fransız, Rus donanmaları, 
Seddülbahir, Arı burnu, Marta koyu 
Alçı tepe, Kanlı sırt, Conk bayırı, 
Kaba tepe Koca çimen, Anafartalar’ı, 
Kolayca geçer giderim sandı.

İmanlı göğsüne çarpınca Türk’ün 
Gördü kahramanlık destanını, 
Hezimetini kabul edip, 
’Çanakkale Geçilmez. Anladı.

O öyle bir savaş ki, zor bulunur benzeri, 
Dinine, imanına, vatanına ve namusuna, 
Değmesin diye düşman eli, 
İki yüz elli üç bin Mehmetçik, 
Seve, seve canını verdi,

Dua edelim canı gönülden Allah’a 
Bize Çanakkale yaşatmasın bir daha 
Düşmanı da uğratmasın yurduma. 
Âmin, âmin, âmin.

Şevki Çiftçi
www.kafiye.net