Değerli okurlarım;

Radyoculuğun eski havasında olmadığını ve bunun nedenleriyle ilgili düşüncelerimi aktarmak istedim.

Radyoculuk 90’lı yılların başlarında çok önemli bir meslekti. Evet radyoculuk bir meslekti. Yerel olsun bölgesel olsun ulusal olsun tüm radyolar profesyoneldi. Dolayısıyla radyocular da birbirleriyle rekabet içerisinde televizyon öncesi bir basamak olmakla birlikte, her önüne gelene mikrofon verilmiyordu. Nitekim şimdilerde televizyonlarda boy gösteren birbirinden ünlü isimlerin geçmişinde radyo olmuştur. Beyaz, Gökhan Özen, Serdar Ortaç, Okan Karacan, bunlardan sadece birkaçı…

Dedim ya radyoculuk bir meslekti… Ancak günümüze baktığımızda yerel ve bölgesel radyoların bir çoğunda radyodan anlamayan patronlar, düşük ücretle hatta pek çok kanalda hiç bir ücret vermeden, sadece hobi amaçlı radyocular var artık. İnternet radyoculuğu başladı fakat iki kelimeyi biraraya getiremeyenler DJ oldu!.. Ulusal radyolarda konuşanların ağzı bantlandı, az konuşup çok müzik çalan kanallar türetildi. Konuşan radyolar azalırken, radyo tiyatroları, bilgi ve kültür kanalları yok oldu!..

Radyo, ülkemizdeki bir çok kesim tarafından arabesk müzik başta olmak üzere müzik dinlemek, sonrasındaysa maç dinlemek amacıyla kullanılan bir alet olmaya başladı.

Yerel bir radyoda program sunuyorsanız eğer, radyo yöneticisi sponsorunu al da gel der bir çok kez. Hobi için yapılan bir iş sadece eğlence içindir ve mesleklikten çıktığı vakit yeteri kadar eğilim olmayacağı gibi dikkat de azalır, işe konsantre yetersiz olur, profesyonellik yerini amatörlüğe bırakır… Günümüzde de böyle değil midir zaten?

Önceleri radyo programcıları çok gizemli insanlardı. Bir radyocuyla tanışmak, ona dokunmak, onunla sohbet etmek büyük bir olaydı. Radyocu dediğin zaman çok sevilir çok sayılırdı…

Şimdiye bakıyoruz, ben şu kanalda radyo programı sunuyorum deyince kimse tiiye almaz olmuş. Dinleyici katılımı azaltmış, dinleyici buluşmaları bitmek üzere hale gelmiş ve radyo medyadaki gücünü yok denecek kadar azaltmıştır…

Herkes teknoloji arttı, internet var artık kimse radyo dinlemez derken, ben aksini iddia ediyorum. Profesyonel yapılan bir iş olursa radyoculuk, çok daha üst noktalara ulaşabilir. İnternet radyoculuğu denen saçmalığın bir an önce önlenmesi gerekmektedir. İnternet radyolarının %90’ı şuanda yasal değildir! Yasal olmayan şarkılar çalınmakta, denetimi yapılmayan programlar sunulmakta, kalitesiz, seviyesiz yayınlar ne yazık ki sıkça mevcut halde. İnternet denen bu muazzam fırsat bu şekilde harcanmamalı. Gerçekten internette bir potansiyel var fakat %70’i internette saçma sapan yayın yapan internet radyolarında harcanıyor. Profesyonel internet yayıncılığı veya radyoların internet yayıncılığına dinleyicilerin yönelmesi için gereksiz internet radyolarının yok olması gerekmektedir.

Uzun lafın kısası; Allah’tan oydar.com, radyotava.com, radyocuyuz.com gibi internet siteleri var da profesyonel radyolar ve radyocular kendilerine sahip çıkan birilerinin olduğunu hissedebiliyor…

Özcan BEYLAN | Tel 0 506 343 65 50