Aşkı Öldürdüler

Oltayı sallayıp ‘Ya nasip!’ diye 
Karada sazanı avlayan gırla 
Boyu da boyuma münasip diye
Yalanla hilafla tavlayan gırla

Bakınca mert, delikanlı özünde 
Aslında değerin yoktur gözünde
Hemen falso verir namert sözünde 
Foyası çıkınca havlayan gırla

Bülbül gibi gezer, konar güllere 
Her gülde saydırır geçmiş yıllara 
Aynı tonda şarkı düşer dillere
Arabesk tadında ağlayan gırla

Her sevdada yürür Mecnunlar çöle 
Kavrulup dönüşür Leylalar küle 
Yandım sanar narın ateşi ile 
Haybeden sineyi dağlayan gırla

Aşka ilk görüşte destanlar yazıp
Bıkınca ettiği yemini bozup
Eskiyi şutlayıp, yeniden azıp
Bahçede güzeller saylayan gırla

Hani nerde eski aşıklar var mı?
Göz yaşıyla mektup-şiir yazar mı?
İki gönül bir olunca yaşar mı?
Samanlık kapısı aylayan gırla

19 / 08 / 2016
Sibel Orcan / Manavgat
www.kafiye.net