AK GÜVERCİNİM

Maviliklerden süzül gönlümün efkârına 
Sen olmadan bu şehrin tadı yok güvercinim
Geleceksen bugün gel; belki çıkmam yarına;
Kanatlarına aşkı takıp ak güvercinim

Öyle bir güzel gel ki kıskansın seni Leylâ 
Vedalaş Zühre ile, helalleş dolunayla
Cuma vakti semada çınlayan gür salâyla
Mest et gonca gül gibi kokup ak güvercinim

Al ipekten kuşak sar incecik, narin bele 
Düş bulutu tüllerden bembeyaz duvak ile
Tacınla, tahtınla gel; eller değmemiş ele
Taze, kızıl kınalar yakıp ak güvercinim

Sadece sen devasın onmaz yürek ağrıma
Hasretinle kavrulan, kor ateşten bağrıma
Çağılda, gel ne olur, kulak verip çağrıma
Pirüpak sular gibi akıp ak güvercinim

Kaderimsin, yazımsın; sana çıkıyor her yol 
İçimdeki boşluğa, lütfet, endamınla dol 
Bahtıma saadeti müjdeleyen şimşek ol 
Geceme ışıltılar çakıp ak güvercinim

İste; atların şahı bir Burak göndereyim
Kırk gün, kırk gece toyla üstüne bindireyim
Etrafında âlemi semazen döndüreyim
Cenneti gör kalbime bakıp ak güvercinim

Mücella Pakdemir
www.kafiye.net