YAĞAR

Dün kar yağdı,
Soğuk ve karanlık bir haziran akşamı, umutlarımın ve de yarınlarımın üzerine,
Lapa lapa kin kusar gibi.

Yaz günü kar yağarmı diye sorma bana,
Yağar;
Yarından beklentin yoksa,
Kader ağlarını acımasızca, bir kâbus gibi örmüşse ömrünün üzerine,
Yağar.

Sen yaz günü üşümenin, zemheride kor alevlerde yanmanın ne olduğunu anladığında,
Yalnız kaldığında, başını duvarlara vurduğunda,
İşte o zaman bir şeylerin üzerine,
Yağar.

Kışın soğuğunda herkes sıcak yuvasında otururken,
Sen;
Bacası tütmeyen bir sobanın başında ısınmaya çalışırken,
İşte o zaman bir şeylerin üzerine,
Yağar.

Çevrene baktığında bir şeylerin farklı olduğunu gördüğün zaman ya da,
Sen yamalı elbiseler giyerken, ayakların ayakkabının bir yerlerinden ıslandığında,
Karşındakilerin lüks yaşamını ve giyimlerini gördüğünde,
İşte o zaman bir şeylerin üzerine,
Yağar.

Birileri ekmeğin fiyatını bilmezken,
Sen;
Akşamdan kalan ekmek 25 kuruş yazısını görüp o bayat ekmeği aldığında,
İşte o zaman bir şeylerin üzerine,
Yağar.

Yol boyu sevgililerin yan yana kol kola gezdiğini gördüğünde,
Sen;
Bir başına ve de çaresizliğin deryasına yelken açtığında,
İşte o zaman bir şeylerin üzerine,
Yağar.

ZÜLKÜF KILIŞÇI
www.kafiye.net