Yeni Bi Güne

Yeni bir güne merhaba diye seslendi!
İçimde ki cılız, ağlamaktan benzi sararan küçük kız.
Oysa ki çekip perdelerini,
Sisli bir akşamda kilitlemişti gözlerini…
Süslü sözlerle kalbini yeni yeni inşaa ediyordu,
Dünde ve dününde tanıştığı maskeli düş arkadaşıyla.
Yudum yudum umudu, sevgiyi içerken
Gözlerinin deryasından,
Sırılsıklam ortada kalacağından habersizdi o an.
Topluyordu güven tarlasında göğe boy veren sevgi başaklarını
Sonrasında kiralık gülücüklerinden taşınıp
Gözyaşı sahipliğine ulaşacağını bilmeden.
Yüzünün ve kalbinin kaç rengi ile tanışacaktı
Kaçıncı kiracısı olacaktı kalp evine aldığı
Kaç mutluluk oyunundan sonra bitecekti maske görevi?…

Oysa ki yeni güne içten bir merhaba diye seslendi
İçimde ki cılız, ağlamaktan benzi sararan küçük kız.
Tek isteği, umudu güne sürmekti düş arkadaşıyla
Ellerinde tebessüm fırçasını kalıcı rengine boyamaktı.
Bilmeliydi! Bir defa olsun gözlerine derin bakmayışını,
Gözlerini gözlerine sürme diye sürmeyişini.
Bilmeliydi! 
Saklı kalıntılara ulaşacağını
Ve enkazın altında kalacağını.
Bilmeliydi!
O gözler kiralık bir mevsimin
Son demleriydi…

Oysa ki yeni güne merhaba diye seslendi
İçimde ki cılız, ağlamaktan benzi sararan küçük kız.
Unutmuştu! Düş arkadaşının çıkardığı maskeleri.
Üşüyordu geceden kalma hüzzam sessizliğinde
İçinde biriktirdiği sevgi ve güven yumağı
Tel tel geceden gündüze sarkıyordu.
Bir kovalamaca vardı kalbinin yalnız odalarına
Ayrılığın bestesi yankılanıyordu koridorlarında.
Dokunsa kapı kollarına, elinde kalacak
Duvardan sızan hasretin lekesi
Haykırsa, sesi ulaşmayacaktı
Düşünü ç/alan çoktan yola koyulmuştu.
Düşleri sahipsizdi şimdi.
Ardından rüzgârlar savurdu yüzünün atlasını
Bilinmez bir veda şarkısı el salladı ardından.
Hani verilen o sözler, edilen yeminler diye mırıldandı,
İçimde cılız, ağlamaktan benzi sararan küçük kız
Ne ses veren vardı
Ne sesini duyan!… 

Ümran Yıldırım
www.kafiye.net