HAFIZAYI ZORLAMAK

Her gün bir deyim yada o güne has yaşanan olaylardan etkilendiğim için bu konularda yazılar yazmayı da çok seviyorum. Özellikle ders çalışırken matematikte bir konuyu fazla derin den düşünmemek gerektiğini anladım.

Mesela bu sorunun cevabı neden böyle olmuş ki şöyle olsa daha iyi olurdu gibiler den kafa karıştırmamak adına kendimce aman dedim ne yapacaksın üzümünü bağını sorma, yap işte, nasıl oluyorsa matematiği keşfetmek sana mı? kaldı diyerek eğlenerek ders çalışıyorum. Yoksa biraz eğlenceye vurmadığın zaman dersler o kadar ağır basıyor ki ne okuduğunu anlayabiliyor insan ne de yazdığını, ben böyle hayattan da zevk almak adına her şeyi güzel bir şekle çevirmeyi kendime ilke edindim.

Ama şu var ki her şey zamanında yetişen meyve gibi,güzel ve tatlıdır.Bunu en güzel örneği de ağaç yaşken eğilir, eğilip bükülmeli insan çaba harcamalı çünkü zaman çok kıymetli hazinedir.Bunu da insana en çok yıllar öğretir.Müzisyenin şarkıda söylediği gibi çal kemancı hiç bitmeyecek bu şarkı, hayatta öle hiç bitmeyecek,sorunlar, dertler, matematik gibi adeta yıllarca icatlar yapılacak, hep bir şeyler keşfedilecek.

Ama kardeşim bu kadar icadın bu kadar matematiğin içinde,insan da makine değil ki bir yere kadar her şeyi hafızada tutamaya biliyoruz insanız sonuçta, yani demek istediğim her şey olduğu kadar.Hatta öyle değil mi? zaten kader de ne varsa o yaşanıyor.

Ne önüne geçebiliyoruz ne arkasına,gözü tok gönlü olmak gibi mesela,ne versen elinle o gider seninle, bazen de diyorum ki keşke beynimiz her bilgiyi kaydedebilsek unutmak diye bir şey olmasaydı belki hırs olabilir bunun adı, ama en çokta çalışma azmi,keşkeleri sevmediğim kadar, tembelliği de sevmiyorum.

Nigar AĞIR
www.kafiye.net