MALEFİZ

Bir kuşluk vakti seslenişini duydum,
Arp’ın tılsımlı melodisinde gülüşün sanki
Büyük bir salondan bakmaktayım gölgene,
Gölgem bile tutsakken gölgene…
Bu şehir bu ev ve tenine düşen esmer geceler,
Müebbet baskınlarında yaftaladılar beni…
Dudakların ıslak mı yoksa seçemiyorum,
Bu alacakaranlık başıma düştüğünden veri
Bir çingenenin göğsündeki gül seyirliği, 
Asılı kalmak dudaklarının aralığındaki gibi…
O boşlukki ölüm timsali korkutan,
Kaçak bir yolcunun soluğunda kırbaçlanan
Octavio Paz’ın Ârbol Adentrosunda gizlendiği doğru,
Bakhtin’in Rabelais ve Dünyasıyla seviştiğimde…

Nuray  TUNÇ
www.kafiye.net