KARA SEVDA

Sararmış söğüt ağacın yaprakları;
Altında yemyeşil çayırların kokusu;
Dağlardan çağlayarak akan derenin sesi;
Değirmenler arkasında saklambaç oynayan aşıkların gölgesi;
Hangi ramazanda ikram edilmiş hurma çekirdekleri!
Çığlıklara nağralara karışmış nal sesleri;
Gökyüzündeki ayın yüzü olur Ay yüzlü sevgili;
Ellerini uzatsalar göklere değecek olan çocukların yürekleri;
Şubatta çiçek açan ağaçlar.
Yalancı bahara inat donmamış çiçekleri;

Ertelenmemiş düşler …
Kürşatın 40 ahbabıyla Çin sarayını basması;
Akıllara durgunluk mu cesareti?
Kandaki kıvılcım cana ateş,
Karlı dağların sevdası;
Cehennem ateşi mi sevapsız sevdalar?
Derdine derman aramak m?
Dervişlerin hüznü.
Sevginin rengi olmuş kara .
Gökten yıldızı getirseler sana
Vazgeç kara sevdan dan
Dönmez mi yanık yürek kara sevdasından
Şerbet gibi içer mi aşk zehrini

Gülsüm Hicran Çaçur 27/06/2014
www.kafiye.net