şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Ona :
– Elindekini alabilir miyim?
Bunun üzerine:
Ben anlarım.Kompozisyon sınavından aldığım nota çok üzüldüm. Ama hiçbir şey, hiçbir ayı ( Ahmet ayısı) benim yazar olmamı engelleyemeyecek. Edebiyat öğretmeni olma mı da. Sen de polis olursun. Bu aptal Ahmedonun annesini bir ziyaret ederiz. Ve bize yaptıklarının acısını sorarız. Bu gün elimdeki şeylerin değerini bir kez daha anladım. Seçkini çok özledim, her şeyden çok. Dün gece 2’ye kadar ağladım. Sırf bu yüzden. Bu duyguları yalnızca sana anlatabilirim. Çünkü yalnızca sen anlayabilirsin. Bazen intihar etmeyi bile düşünüyorum. Ama hiç kimse için kendi canına kıymaya değmez, bunu iyi biliyorum.
İnşallah Eray eniştemle çıkarsın ve inşallah ileride evlenirsiniz. Eray iyi birine benziyor ve siz birbirinize çok yakışıyorsunuz. Bay bay çocuklarınız olur. Onlara sevgini verirsin. Gerçek sevgini… İşte böyle, inşallah sonsuza kadar dost kalırız. Çünkü seninle kavgalarımızı bile çok seviyorum. Ve hayat bir oyunsa eğer, bu oyuna seninle devam etmeye söz veriyorum.
Mektuptu elindeki. Aynı sırada oturan iki arkadaşın bir birine yazdıkları mektuptu. Ama bir yeri önemliydi. Mektubu katladı. Ceketin cebine koydu yavaşça. Daha sonra:
Daha sonra öğret Ahmet Bey, edebiyat dersine kaldığı yerden devam etmişti. Öğrencilerin bir kısmı kendi aralarında fısıldaşmaya başlamış, mektubu yazan ve okuyan mektup sahibi ise bembeyaz olmuşlardı. Mum gibi oldukları yerde oturuyorlar, nefesi bile zor alıyorlar.
Ders zili çaldığında sınıftan çıkan Ahmet Bey, ilk iş olarak elindeki mektubun üç adet fotokopisini aldı. İlk iş olarak okulun rehber öğretmeninin yanına gitti. Çünkü Ahmet Bey, bu tür olayları araştırmayı ve çözüme kavuşturmayı çok severdi. Hatta ona bu yüzden “Hafiye” lakabını da takmışlardı öğrenciler.
Doğruca okulun Rehberlik odasına gitti.
Ahmet Bey;
Sibel Öğretmen;
Ahmet Bey;
Sibel öğretmen;
Ahmet bey;
Sibel öğretmen;
Evet aradan tam altı yıl geçmişti. Ahmet Bey, o gün okul müdürlüğüne şikayet dilekçesine öğrencinin yazmış olduğu mektubu da eklemiş, araştırılmasını, öğrenci hakkında gerekli olan işlemin de yapılmasını istemişti.
Bilhassa rehber öğretmen Sibel Hanım ile görüşmesi onun için iyi olmuştu. O zaten bu tür olaylarda okul müdürlüğüne hemen bir dilekçe verilmesi taraftarı da değildi. Ahmet Bey’e göre ilk önce olaylar okulun rehber öğretmeni ile karşılıklı olarak görüşüp, ilk önce rehberlik servisinde olaylara çözüm bulunmasını isterdi. Sibel öğretmen de aynı düşünüyordu. Birlikte karar vermişler, birlikte yapılacak işlemi sonuca götürmüşlerdi.
Elindeki bu mektubu yavaşça masaya bıraktı Ahmet Bey. Mutfaktan bir bardak çay alıp tekrar koltuğa oturmuştu. Onu en çok etkileyen olay ise öğrencinsin intihar düşüncesiydi. O öğrencisi şimdi ne yapıyor, hangi üniversitede okuyor onu da bilmiyordu. Edebiyat öğretmeni odlumu, yoksa o bölümde mi okuyordu onu da bilmiyordu.
Davutlar / 10.03.2006
Esra ŞAHİN
Eylül 23rd, 2014 15:36
Aynen öyle öğretmenim.
Esra ŞAHİN
Eylül 23rd, 2014 15:37
Harikasınız Öğretmenim.