AYNI DEĞİL

Asırlara damga vuran çınarım
Tohumu değişmiş döl aynı değil
Gölge salıp yolcu eğler yanarım
Dibinde oturan kul aynı değil

Akbabalar oymuş soymuş içini
Yapak döküp kapatıyor suçunu
Seneler yıpratmış beylik gücünü
Kök saldığı toprak yol aynı değil

Yürüdüğü yollar çakıl taşları
Dalı esir almış diken uçları
Suskun kalmış dalda göçmen kuşları
Bağbanı filizi dal aynı değil

Sanki yenik düşmüş kara buluta
Arkasını dönmüş bin bir umuda
Çöle dönmüş toprağı da kumu da
Arısı peteği bal aynı değil

Bir selamı bin bir nazla alıyor
Elimi uzatsam boşta kalıyor
Ölümsüz dostuma neler oluyor
Özü sazı sözü dil aynı değil

El ele göz göze gezdik aylarca
Bir lokmayı böldük yedik yıllarca
Bir yürek bir beden idik kullarca
Merhabamı alan el aynı değil

Güleser YORULMAZ
www.kafiye.net