EY NEFSİM

Ey tamahkâr nefsim, uslanmaya da niyetlenmedin doymayı da bilmedin. Gelip geçenlerden de mi ibret almazsın dedim, onları da görmedin. Kendi ellerinle toprağa sunmadın mı bir bir akrabalarını, dostlarını, kendi ellerinle pişirip dağıtmadın mı helvalarını. Ne bitmez tükenmez uykun varmış, hayvan olsan bir kış sürerdi, yıllar koştu da sen hala uyuyorsun be nefsim.

Bir an önce büyümek istedin, zamanı geldi büyüdün, elbise fistan istedin giydin, mesleğim olsun dedin, bileziğini taktın, kariyer dedin elde ettin, ev, araba, mal, mülk hala istiyorsun, hala istiyorsun. Söyler misin üç gün rahat yaşayacağım diye bu kadar çalışıp eziyet çekmeye değer mi!

Para kazanmak için çalışıyorsun, karnını doyurmak için sofraya oturuyorsun, konforlu bir hayat için yaşıyorsun. Üç gün bilemedin beş gün sonra bu ömür tükendiğinde o konforun, o paranın, o mal ve mülkün sana fayda sağlayacak mı? Sana anlatmakta yoruldum be nefsim,

Dünya fani, ölüm ani, inanıyorsan Allah’a, bulmalısın peygamberini.

Dünyaya kendi isteğinle gelmedin, bir amaç için var edildin, ve seni var edene nankörlük edemezsin. İllaki nankörler cezalandırılacaktır. Seni yaratan Allah’a inandığını söylüyorsun. Bu nasıl imandır ki, inandığına sırt çeviriyorsun. Mal mülk almak için para biriktirmeyi bildiğin gibi, cenneti hakiki mekânını almak için niçin sevap biriktirmiyorsun!

İnsanın kendine ettiğimi kimseler etmezmiş. Sen kendi kendine ediyor, Alemlerin Rabbi olan Allah’a yüz çeviriyor, varsa yoksa yok olmaya mahkum bir hayat için cehenneme odun taşıyorsun. Yapma nefsim kendine gel, yine savunmaya hazırsın hadi savun bakalım kendini bu ne yalanlarla kandıracaksın kendini.

NEFİS: Her şeyden önce isteme arzusuyla yaratıldım. Bir şeyler istemek benim hakkım.

MANTIK: Sana sabır da verildi, ayrıca meşru dairede kâfi miktarda istemelerin değil söz konusu, hiç doymuyor olmandan bahsediyoruz.

NEFİS: Bir şeyler istememin kime ne zararı var ki, bir kere benim kalbim temiz.

MANTIK: Senin bir şeyler istemen başkasına zarar vermiyor mu sanıyorsun. İyi dinle, sen isteklerine kavuşmak için gece gündüz çalışıyor sonunda elde ediyorsun öyle değil mi. Peki senin yaşadığın o hayatı tamah eden diğer nefisler ne yapsın. O kadar çalışıyor ama bir türlü istediklerini elde edemiyorlar. Sana yetişmek senin gibi yaşamak için bu kez gayri meşhur yolları sapıyorlar. Başkaların günaha girmesine sebep oluyorsun. Yetmezmiş gibi en büyük zararı da kendine veriyorsun.

NEFİS: Peki, yaptığım iyiliklere, dağıttığım hayırlara ne demeli!

MANTIK: Yaptığın her güzel ve istenen davranış sana katlanarak geri dönecektir. Ama sen bunların ardına sığınır bu dünya için yaşamaya devam edersen korkarım ahirette mekânsız kalacaksın.

Zira sen kendini nasıl kandıracağını iyi biliyorsun. Şeytan da seni kullanıyor. Cennet o kadar ucuz değil ki, şu dünya da bile bir ev almak için yılarca çalışıp gece gündüz hesap yapmadın mı, nasıl olur da “kalbim temiz, hayır da yapıyorum” cümlelerinin ardına saklanabiliyorsun. Apaçık bu şeytanın hilelerindendir ve sen ona inanıyor, kendini kandırıyorsun.

Ey nefsim , ya kendine gel, hak ve hakikat çemberinde yürü, ya da zor da olsa seni öldüreceğim. Ben biliyorum ki, Allah vaadinden dönmez, O’ un rızasını kazanan bir kul olduğumda bana cennetinde en güzel mekânı verecektir. Kim bilir belki peygamberim Hz. Muhammed (SAV) Efendimize de komşu olurum. Ey cahil nefsim, Allah kimseyi sana karşı yenik düşürmesin, zira sana uyan kendi ateşinde yanacaktır.
AĞUSTOS 2007
ELVAN USUL
www.kafiye.net