Merhaba Kanatsız Melek
,

Sana bu güzel hitabı bulmak için çok düşünmedim; çünkü sen, gerçekten kanatsız meleksin benim için.

Gecenin üzerine yıldızlarını yağdırdığı bir saatte tanıştım seninle. Kucağına sığındım, kollarına tutundum. Düşmeden yürümeyi öğrendiğim günlerden sonra da müthiş bir insan, kutsal bir varlık, merhamet timsali bir koruyucu oldun benim için. Ellerinle, gözlerinle, sözlerinle sevdin; yüreğinle sardın beni. Senin sıcaklığın kadar etkileyici hiçbir sıcaklığı hissetmedim.

Kimsenin ulaşamayacağı, yalnızca ikimizin arasında oluşan bir çekicilik, muhteşem bir duygu oldu, her zaman bizi birbirimize bağlayan.
Yine yıldızların üzerine yağdığı bir gecede, yıldızlarla el ele tutuşup, aşılması mümkün olmayan mesafeler koydun aramıza.

Şimdi mutluluk ülkesinin bulunduğu yerdesin… Sana dokunamıyorum; ama biliyorum ki, benimlesin, yanımdasın. Görmesem de hissedebiliyorum. Sen, ellerimde, gözlerimde… Tüm bedenimde, gözyaşımda, kahkahalarımda, yatağımda başucumdasın; çünkü anneler terk etmez çocuklarını. Eğer terk etselerdi melek olabilirler miydi hiç?

Ülkü Duysak
www.kafiye.net