IŞIKLAR VE SESLER


Işıklar  ve sesler,

Önce ışığı kaybettim sonra sesleri,
Ardından sessizliğimi…
Son kuşlar uçup gitti yanımdan,
Gece sessizliğini  bozdu
Bilmiyorum bu kadar parlak mıydı yıldızlar,
Bu kadar mı yaklaşmıştım sonsuzluğa,
Yitip giden enkaz yığınları arasında….
Bilmiyorum….
Ölüm , sessizlik, toprak kokusu…
Tek bir adı karşılıyordu,
Deprem….
Yüksek kurulan binalar,
Sağlam yapılmayan temeller,
Suçu olmayan melekler,
Ölüme mahkum edildiler…
Deprem…
Korku hiç bu kadar yakın olmamıştı,
Sanki gözümü kapattığım her andaydı,
Çizik çizik edilen duvarlar,
Yerini bulmaya çalışan gözbebekleri,
Kimin suçu bu yaşananlar şimdi?
Toz, duman beton yığınları,
Kaybolan eşyalar mezar taşları,
Kolonlar çaresizliğin gözyaşları,
Ve Gölcükte onlarca insanın mezarlığı
Geçip giden yılları alamayız geri,
Yaşanan izleri silemeyiz yüzlerden,
Bir daha tutamayız  sevdiklerimizi,
Zamansız bir gidişin adı var o da deprem…
Hep çok sevdiklerimizi aldın elimizden,
İstediğim ne biliyor musun?
Bir daha açmayın yaraları yeniden,
Söndürün ışıkları bu gece  ,
Bugün günlerden 17 Ağustos değil,
Bugün günlerden deprem…

Gülcan KORKMAZ
www.kafiye.net