şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Akşam süpürmek üzereydi gündüzü ufkun keskin tarafına. Ve bir kadın yaşlı kayınvalidesinin anılarını süpürmüştü kapı önüne, doldurup ceviz sandığına. Yaşlı kadın bulutları bağlamıştı göz kapaklarına, süzülüyordu tuzlu damlalar. Ne dili dönüyordu ağzının içinde “Dur, yapma!” demeye, ne gücü yetiyordu alıp geri getirmeye. Çok yaşlıydı, defalarca geçirdiği felçten yürüyemiyordu artık. Sürünerek gitmek istediği yere gidebiliyordu. Gelininin sürüyerek götürdüğü sandığın peşinden süründü o da, kapının eşiğinden geçerken zorlansa da başarmıştı işte.
Yorucu bir yolculuğun sonunda sabah erkenden inmişti Ahmet Bey. Hastane bayırında bulunan kardeşinin dükkanına gitmişti. Henüz kardeşi dükkanı açmamış ve biraz beklemesi gerekiyordu. Saatine baktı daha 07.30 du. Yarım saat vardı daha dükkanın açılmasına. Sonbahar mevsimin son günleri olduğu için gök yüzü bulutlarla kapalıydı. Hafif serinlik vardı. Ahmet Bey buranın havasına alışıktı. Çünkü bu şehirde doğmuş, büyümüş ve lise yaşamını bu şehirde yapmıştı. Kardeşini
Merhaba Babacım…Seninle çoktandır sohbet etmedik.. Anlatacak çok şey var aslında..Kaç yıl oldu görüşmeyeli.. 1 yıl, 2 yıl..yoksa 3 yıl mı? Saymayı unuttum zamanı. Ama anlatmaya gerek yok.. Biliyorum sen beni görüyorsun.. Ordan hep gülümsüyorsun.. Hatta çoğu zaman yanımdasın.. Gözümü kapattığımda görür gibi oluyorum…. Ama seni düşünmüyorum eskisi gibi.. Düşünmek
istemiyorum..Düşününce canım acıyor.. Bencillik ediyorum biliyorum. Canım acımasın diye seni
Ne hayallerle tutmuştum ellerini… Başak tarlasında birlikte gelincikler toplayacaktık! Kırlarda papatya fallarına bakacaktık! Yağmur altında caddelerde, sokak aralarında koşacak ve su birikintilerinde çocuklar gibi zıplayıp yitirdiğimiz çocukluğumuzu seninle yeniden yaşayacaktık… Sonra, tepeden tırnağa ıslanmış olarak evimize gelip ince belli cam bardaklar avuçlarımızı
Kanımızın, şimdiki gibi kısık ateşte değil de deli deli fokurdadığı gençlik yıllarıma götürdü bu fotoğraf beni.
Çakırtepe denince, çay, pide ve romantizmin ayyuka çıktığı yer gelse de aklına Ünye’linin, onca anının içinden bir macera kalmıştır bu fakirin aklında nedense.
Yunus KOLCU ile yapışık ikiz olduğumuz 90’lı yılların başlarında, ‘’akşam olunca hangi sosyal