şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Ey, kaderimin özlediği
Bu gece de nöbetçiyim yoluna
Aşk yanığı kokun nereden çıktı dersin
Alevleri ellerinle körüklediğini bilemezsin
Kavruk kalbimi taze gül gibi sundum sana
Bugün zordayım beni arama
Aşk sarayımda tadilatım var
Göz atacağım hicran yarama
Çatıdan girip temele kadar
Firak notalarında inleyen bu acım ne?
Âşık olup yandığım güne yazıklar olsun!
Yalanın kitabını yazmış isen suçum ne?
Çocukça inandığım güne yazıklar olsun!
Bu gece sus! Sabaha kabulüm her ne dersen
Yüreğim râzı değil şimdi veda edersen
Sımsıcak bir bûseyi alnında hissedersen
Anla ki şafak söktü, artık gitme zamanı
Hiç yaşanmamış gibi, aşkın bitme zamanı
Döngülerin dördündeyim.
Bozuntusuz, çözünmez…
Perdesizi kıyamda.
Perdelisi görmez.
Serseri kalbime geçmiyor sözüm
Sevda belâsına salma, istemem
Hercai aşklardan kurudu gözüm
Davetsiz, destursuz dalma, istemem
Kırıldın mı yârim, boynun bükülmüş
Gözlerin yaş dolmuş, kâkül dökülmüş
Yırtık mektuplardan aşkın sökülmüş
Yeminle ömrüne can adıyorum
Gitmesen, vazgeçsen, kalsan diyorum
Kalpleri çeviren Mevlâm, sırrın ile doldur beni
Ol hakikat deryasına kerem eyle daldır beni
Seherlerin tek sahibi, kaldır ufkumdan geceyi
İkramınla yıkayarak nurun ile soldur beni
Ey, kaderimin özlediği
Bu gece de nöbetçiyim yoluna
Aşk yanığı kokun nereden çıktı dersin
Alevleri ellerinle körüklediğini bilemezsin
İster miydim böyle olsun, sana tutkun, sana deli…
Söylemiştin baştan oysa, “Özüm hasret, özlem adım.”
Başkasını seviyordun; bilmiyorum, ne demeli?
İmkânsıza âşık oldum, bunun adı kader canım