şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Bülbülde o niyaz, gonca gül dalda
Kalbimi aşkınla sula ya Rabbi!
Serçeler öterken canımı al da
Muhtaç etme asla kula Ya Rabbi.!
Bad-ı saba okşarken günün sessizliğini
Benimse dağlarım derinden yanar.
Bir hicran yarası kadar yaralı
Bir içli türkü duysam ötelerden
Bir sevda mevsimi, yürek kafeste!
Kulaklar yüceden gelecek seste;
Elest-ü ikrarı gelir aheste,
Ruhların ayağa kalktığı andır
Seni gördüğümden beri kayıbım,
Beni arayıp da bul yağmur gözlüm.
Seni sevmek ise büyük ayıbım,
Hançerin kalbime sal yağmur gözlüm.
Semadan bir sevda düşse bahtına,
Al dağlara çık ta, hiç bilmesinler.
Oturt en güzide gönül tahtına,
Al dağlara çık ta, devirmesinler.
Annemi beklerdim, tarla dönüşü,
Elim yüzümde, kapının önünde
Orak elinde çıkar gelirdi,
Bütün dağları yıkar gelirdi.
Yağmurlar yağardı biliyormusun tam gözlerinin renginde
Bilmem ki hangi katil şehrin gölgesinde soldu gözlerin…
Arefe tutunmuş bayramın arkasına üzgün şimdi
Yağmurlarıda vurdular yağmaz artık!
Mücadelesi bu, ateşte gülün
İbrahim’in kızı oluver gitsin.
Uzaktan gelir feryadı bülbülün
Buğulu camları siliver gitsin.
Bilseydin yağmurun hüznünde saklanan sırı
Yüreğimde yine ağlamaklı düşler büyütüyorum
Ve içimde sessizce kırılan aynalar, mavi sürgünü
Senden köz olsa taşırım içimde sızlanmadan.
Sen zaten yakmıştın bencileyin gönül dağını
Kader dantel dantel işler iken ağını
Usul usul çöz şimdi saçlarının bağını
Gözlerinde bir katrede ben olaydım elfida.